Ağaç, gövdesi odun ya da kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitkidir. Canlıların karalara yayılması evresinde bitkisel kökenlilerin kendi yönlerinde evrimleşmesi sonucu ortaya çıktılar. Bunun doğal sonucu olarak, yaşadıkları çevreye en uygun özellikleri taşırlar. Soylarını sürdürebilmek için tohumlarını üretmede ve çevreye yaymada üstün uyum gösterirler. Ağaçlar gövdelerindeki metabolizma etkinliklerini enzimlerle yaparlar. Enzim etkinlikleri için en uygun sıcaklık 35-37°C arasındadır. Tüm canlılar vücut sıcaklıklarını bu değerler dolayında tutmaya çalışırlar. Havalann soğuması bitkilerde metabolizma etkinliklerini en aza indirir. Tropikal bölge ağaçlan da sıcaklığı düşürmek için terleme yaparlar. Yapraklar geniş biçimleri, yayvan ve bol gözenekleriyle terlemeyi kolaylaştırır. Orta kuşak ağaçları yapraklannı dökerek ısı yitirecek yüzeylerini azaltır. Fotosentez, terleme ve solunum etkinliklerini durdururlar; enzim etkinlikleri de yavaşlar. En az solunum ve enerji üretimi ile bitki, canlılığını korur.
Yapraklarını döken ağaçlar genellikle Kapalı tohumlulardır. Meyve ağaçları, süs ağaçları, kereste ve yakacaktık ağaçlarla otsular bu gruptandır. Dış yüzeyi dar yapraklara çamgiller örnek gösterilir. İğne yapraklılar bu familyanın öteki adıdır. Yapraklar hem terleme yüzeyini hem de ısı yitirecek alanı küçültürler. Bir süre görev yapan yapraklar dökülür. Bir bölümü dökülürken bir bölümü de yeniden çıkar. Hiçbir zaman iğne yapraklıların tüm yapaklarını döktüğü görülmez.
İğne yapraklı ağaçlar Açıktohumludur. Belli başlı örnekleri ladin, köknar, çam vb.’dir. Geniş bir dağılım gösterirler. Bazıları 25-50 cm, ötekiler de 75-375 cm yıllık yağış alan yerlerde yaşarlar. Ekonomik açıdan önemleri fazladır.
Yapı işlerinde, kâğıt ve plastik endüstrisinde gerekli odunun % 75’inden fazlası bu ağaçlardan sağlanır. Bazılarının salgıladıktan reçineler de terebentin, katian ve bazı maddelerin yapımında hammadde kaynağı olarak kullanılır. Çam fıstığı önemli bir besindir. Ardıç ağacının yumuşak kozalaklarının aromatik yağı cin gibi bazı alkollü içkilere tad vermekte kullanılır.
Kapalı tohumluların büyük bir bölümü de meyvelerinden dolayı önem taşırlar. Ormanlarda yetişen meşe ağacının
meyveleri dericilikte kullanılır. Akçaağaç gövdesinden şeker elde edilir. Bir bölümüyse kereste ve yakacak odun kaynağıdır. Bazı ağaçların çeşitli bölümleri eczacılıkta hammadde olarak kullanılır. Halep çamı, yalı çamı, karaçam, okaliptüs, kınakına gibi.
Ağaçların gövdelerinde, topraktan aldıkları suyu yapraklara, yapraklarda yapılan besinleri bitkinin öteki organlarına taşıyan iletim boruları vardır, içteki borulara odun, dıştakilere soymuk boruları denir. İçteki ve dıştaki iletim boruları arasında kambiyum dokusu vardır. Bu doku, ilkbahar ve sonbaharda yeni odun ve soymuk borularını yapar, bitkinin kalınlaşmasını sağlar. Gövdenin öz bölgesi herhangi bir nedenle zarar görürse boşalır. Ancak bitki canlılığını korur, iletim demetleri görevlerini yapar.
Ağaçların gövdelerindeki odun halkaları sayılarak yaşları öğrenilir. Hatta halkaların genişliği ya da darlığı, ağacın yaşadığı yılların iklim koşullarını da belirler. Amerika’nın güneybatısındaki Kızılderili evlerinde bulunan ağaçların yıllık halkaları sayılarak ve başka veriler de kullanılarak köylerin ne zaman kurulduğu anlaşılabilmiştir.
Bazı ağaçlar, değişik yetişme koşullarında bırakılarak normal boylarından çok ufak olarak yetiştirilir. Bonsai diye adlandırılan bu ağaçların yetiştirilme biçimi ayrı bir uzmanlık gerektirir.