El Batın ne demek? İşte Esmaül Hüsna (Allahın 99 isimlerinden) El Batın yazılışı, anlamı, zikri ve faydaları hakkında bilgi.
الباطن El Batın, zâtının görülmesi ve mâhiyetinin bilinmesi açısından gizli demektir. Yani El Batın; gizli, yaratıkların gözlerinden gizli olan, görülemeyen anlamına gelir. “Bâtın” lügatta, “gizli bir şeyin gizliliklerine vâkıf olmak” demektir.
Allah Teâlâ’nın varlığı, hem aşikâr, hem gizlidir. Aşikârdır; çünkü varlığını bildiren işleri, nişanları, gözsüzler bile görmüş ve bu eşyanın hakikatler hakikatı yüce varlığa umumi şehadetini, sağırlar bile işitmiştir. Gizlidir; çünkü kul, Allah’ı künhüyle bilemez, ama varlığını hisseder. Allah’ı tam bir biliş ile tanımak hiçbir mahlûk için mümkün değildir. Akıl ve bilgi sonludur, sınırlıdır, ezel ve ebedin bilgisine ulaşamaz. Resulullah (s.a.s.), müslümanları belli bir sınıra kadar gitmeleri hususunda uyarmış; daha ileri gideceklerin ya inkâr yahut şirk, yahut deliliğe varacaklarını buyurmuştur. Allahu Teâlâ’nın zatı mutlak bir sırdır. O sırrı ancak kendisi bilir. Kula yaraşan; onun ilmini araştırmak, O’na ibadet etmektir.
Bâtın olan Allah, yaratıklarının duyu organlarıyla idrak edemedikleri, görüş ve ilimlerinin kapsayamadığı yegane zattır. Allah, vücudu ile zâhir, künhü ile bâtındır. O’nun künhüne vukûfiyet imkânsızdır. O, eserleriyle tezahür eder ama künhünün sırrını kimse bilemez. Bu meyanda Hz. peygamber’in bize öğrettiğine göre, O’ nun zatı düşünülemez; buna güç yetmez. Ancak O’nun nimetleri ve kudretinin eserleri hakkında düşünmek mümkündür. “O, hem evveldir, hem ahirdir, hem zâhirdir, hem bâtındır. O, her şeyi kemaliyle bilendir. ” (el-Hadîd, 57/3) ve ” Hiçbir göz O’nu (dünyada) ihata ve idrak edemez. Fakat o, (ilmiyle) bütün gözleri (varlıkları) ihata eder… ” (el-En’am, 6/103) ayetlerinde Allahü Teâlâ bu hususu açıklamaktadır ve Hz. Musa’ya buyurduğu gibi,”Buyurdu: ‘Beni kesinlikle göremezsin, fakat şu dağa bak. Eğer o, yerinde durabilirse sen de beni görürsün’. Derken Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça ediverdi…” (el-A’raf, 7/143)
El-Batın Esmasının Zikri, Faziletleri ve Faydaları
El-Bâtın ism-i şerifinin zikrini vird edinip zikrine devam eden kimseye kısa zamanda ilahi keşifler açılır. Kalp gözü açılır, kalbi nurlarla dolar, çok latif ve güzel şeyler seyreder. Manen ve Kalben ferah ve surur içinde bulunur. Kendisinin gören sever ve her meşru isteği yapılıp yerine gelir. Duaları makbul kimselerden olur.
Her gün, günde üç vakit olmak üzere 33 kere “Ya Batîn” ism-i şerifini zikreden kimseye ilahi keşifler ve nurlar açılır; birtakım ilahi sırlara vakıf olur.
“Ya Batîn” ism-i şerifini her namazdan sonra 62 defa okuyan kimse korktuklarından kurtulur ve güvende olur.
“Ez-Zahir” esması ile birlikte birlikte “Ya Zahiru Ya Batîn” diyerek 62 defa zikreden kimse, şeytanın vesveselerinden kurtulur.
5 vakit namazdan sonra 62 kere “Ya Bâtın celle celâlühû” zikrine devam eden kimsenin duaları kabul olunur, gafletten kurtulur, iç alemi nurlanır.
Her gün 33 kere “Ya Bâtın celle celâlühû” ism-i şerifini okuyan ilahi sırlara erer, eşyanın hakikatlerine vakıf olur.
Her gün ve gece 6200 kere “Ya Bâtın celle celâlühû” ism-i şerifini okuyan kimse ilimde, fende, sanatta başarılı olur.
Her gün 100 kere “Ya Zâhir, Ya Bâtın celle celâlühû” ism-i şeriflerini okuyan şeytanın vesveselerinden ve fena, kötü düşüncelerden kurtulur, gönül huzuruna kavuşur.
“Ya Batîn” ism-i şerifini daima zikreden kimsenin kalbine Cenabı Hakk ilham ihsan eder. Bu sayede güzel şeyler müşahede etmeye başlar. Her türlü sıkıntıdan kurtarır.
“Ya Batîn” ism-i şerifini çokça zikredenler korktuklarından emin olurlar. Kalbi ve ruhi huzura erer, kalb alemi genişler. İç alemi nurlanır. Her mahlukat tarafından sevilir ve sayılır. Duası kabul edilir.