Kifayet: Kâfi miktarda olma, yetecek ölçüde, yetme, yeterlik, liyakat, ehliyet, lüzumlu kadar olmak, bir işi başarabilecek, yapabilecek yetenekte olma anlamlarına gelmektedir.
Kifayet kelimesi ile ilgili örnek cümleler
– Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın: “Kim halkın öfkesini dinlemeden Allah’ın rızasını ararsa insanların sıkıntısına karşı Allah kifayet eder (Allah yeter)…” dediğini işittim.
– Kazandığım para benim sade hayatıma kifayet ediyor. (Halide Edip Adıvar)
– Ama doğum yapmaya ömrü kifayet etmez.
– Hakîkatte, kifayet miktarını, Allâh’ın huzûrundan gâfil olarak yemek israftır.
– Peygamber Efendimizʼe ganimetlerin beşte biri gelirdi, dilese gâyet zengin bir hayat sürebilirdi. Fakat O, fakrʼı ve zâhidâne bir hayatı, gönüllü olarak tercih eder, kifayet miktarıyla yetinir, geriye kalanı infâk eder, böylece “ağniyâ-i şâkirîn”e örnek olurdu. Evinde sudan başka hiçbir şeyin olmadığı zamanlarda da sabır ve şükür hâliyle “fukarâ-i sâbirîn”e fiilî kıstas, yani canlı bir örnek olurdu.
– Bir müʼmin, dünyada nasların çerçevesi içinde hürdür. Nasların dışına çıktığı zaman, nefsânî arzularının esiri olur. Daha önce de ifâde ettiğimiz gibi, müʼmin ne kadar çok kazanırsa kazansın, kendisi için kifayet miktarıyla yetinip geri kalanı âhiret sermayesi kılabilmenin gayreti içinde olmalıdır.