Bozgun, bir topluluk içinde karşılıklı güvenin bozulması yüzünden ortaya çıkan karışıklık demektir. Bozgunculuk ise; bozguncunun davranışı, bozguncunun yaptığı iş, bozguncuya yakışır davranış demektir. Tekrar ifade etmek gerekirse bozgunculuk; yeryüzünde fitne, fesad ve karışıklık çıkarmak; zulüm ve taşkınlık yaparak haddi aşmak anlamına gelir.
Allah’a isyân eden veya bunu emreden kişi, yeryüzünde bozgunculuk yapmış olur. Hâlbuki göklerin ve yerin ıslâhı, Allah’a itaatle gerçekleşmektedir.
Nefsinin hevâsına ve şeytana uyan insanoğlu hırs, tamah, azgınlık gibi kötü vasıflarının tesiriyle, yeryüzünde fesat çıkarır. Cenâb-ı Hak ise:
“Sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyin!” buyurmaktadır. (Bakara 2/60)
Yine müslümanlara, takvâ sahibi olup kendisine itaat etmelerini emrettikten sonra:
“Yeryüzünde bozgunculuk yapıp ıslâha çalışmayan, böylece haddi aşan kimselerin emrine uymayın!” buyurmuştur. (Şuara 26/151-152)
Görüldüğü gibi Allah Teâlâ fesâdı ve fesatçıları sevmemektedir. (Bakara 2/205; Mâide 5/64)
Çünkü onların müslümanların başına açtığı zararlar çok büyüktür. Bu sebeple Hz. Lût’un dilinden bizlere:
رَبِّ انْصُرْن۪ي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِد۪ينَ
“Şu fesatçılar güruhuna karşı bana yardım eyle Rabbim!” diye dua etmemizi öğretmiştir. (Ankebut 29/30)