İzdivaç; çiftleşme, çift olma, bağ, birlektelik, evlenmek, birbirine eş olmak anlamına gelmektedir.
Örnek: Ölümün bu izdivaçtan binkat hayırlı olduğunu söylüyordu. (R. N. Güntekin)
Örnek 2: Peygamber Efendimiz’in babası Hazret-i Abdullâh, izdivacından kısa bir müddet sonra Kureyş’in bir ticâret kervanıyla Şam’a gitmişti. Ticâretini bitirip dönerken yolda hastalandı.
Örnek 3: Kendisini ailemle tanıştırmak istiyorum, onlar da uygun görürse izdivacımızı burada gerçekleştirmek isteriz.
Örnek 4: Nihâyet beklenen Nûr, milâdî 571 yılının 20 Nisan’ına tesâdüf eden 12 Rabîulevvel Pazartesi sabahında tan yeri ağarırken zuhûr âlemine tenezzül ederek Abdullâh ve Âmine’nin izdivaç kucağında dünyâmızı şereflendirdi.
Örnek 5: Hazret-i Hatîce, Nefîse Hâtun’un müjdesi üzerine Rasûl-i Ekrem – sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e izdivaç teklifinde bulundu. Âlemlerin Efendisi bu durumu amcası Ebû Tâlib’e haber verdi. Ebû Tâlib, Hazret-i
Hatîce’nin amcası Amr bin Esed’e gitti ve dünürlükte bulundu.