خلقت Hilkat; yaratılış, fıtrat, yaratma, yaratılma, tabiat, huy özelliği, doğuştan gelen vasıf anlamlarına gelmektedir. Yani Hilkat; yaratılıştan gelen, sonradan kazanılmayan hal, tabiat demektir. İşte hilkat ile ilgili cümleler.
– O günden beri yoktur hilkatimde karanlık / Güneş gibi girmişim hakikatin koynuna. (E. B. Koryürek)
– Hilkatte abes ne var ki olsun / Bir emr-i tehî bu kalb-i meşhun. (A. Hâmit)
– Halkının hilkati her semtini bir cennet eden / Karşı sâhilde karanlıkta kalan her tepeden. (Y. Kemal)
– Hz Muhammed (sav)’in şâiri Hassân bin Sâbit, O’nun hilkatteki eşsizliğini şu şekilde mısrâlara dökmektedir; (Yâ Rasûlâllah! Benim gözüm, Sen’den daha güzelini görmemiştir. Hiçbir kadın Sen’den daha güzelini doğurmamıştır. Sen, bütün ayıp ve noksanlardan berî olarak yaratıldın. Sanki Yaratan, Sen’i arzu ettiğin gibi yaratmış…)
– Gerçekten hilkat-i merdâneye mâlik bir erkek ağlayışı kadar kadında tahrîk-i rikkat edecek bir şey tasavvur olunamaz. (S. Sezâî)
– Ecdâdı hilkatten îtibâren hükümdar olan bir pâdişâhın elçisi. (Ö. Seyfeddin)
– Saâdetini zevcesinin mevtinde arayan Nihat hilkatinde bir kocanın himmet-i tahlîsiyyesine nasıl arz-ı ihtiyaç edebilir? (H. R. Gürpınar)
– Bir yıldızın zevâlini gördük de böylece / Yâ Rab dedik nedir bu muammâsı hilkatin. (Y. Kemal).