Dokuma, tekstil elyafının ya da ipliklerin, yumuşak ve sağlam bir yüzey meydana getirecek biçimde birbirinin içinden geçirilerek tutturulması demektir. Dokumacılık en eski sanayi dallarından biridir. Dokumacı, atkı ve çözgü denilen iki ipliği birbiri arasından geçirdiği halde, örücü, şişlerle meydana getirdiği ilmiklerden sadece bir tek iplik geçirir.
Dokumacının en önemli aracı tezgâhıdır. İlkel bile olsa her tezgâhta, çözgü ipliklerinin paralel olarak gerilmesi için bir çerçeve, ayrıca atkı ipliklerinin sarıldığı bir mekik bulunur. Her çözgü ipliği, bir gücüye takılı olan küçük bir halkanın içinden geçirilir. Bir tezgâhtaki gücülerin sayısı iki ile beş arasında değişebilir.
Bir gücü yukarıya doğru kaldırıldığı zaman kendisine bağlı olan bütün iplikleri de beraberinde kaldırır. Böylece çözgü iplikleri iki demet oluşturur, dokumacı da mekiğini bu iplik demetlerinin arasından geçirir. Mekik, üzerine sarılmış olan atkı ipliklerini, çözgü ipliklerine dik olarak bir uçtan öbür uca götürüp getirir. Mekiğin her geçişinde başka bir çözgü demeti kaldırılınca, ipliklerin iç içe geçmesi sağlanmış olur. Beş gücü ile istenilen her düzenleme yapılabilir ve dokumacılığın üç ana armürü olan bez, serj ve saten elde edilebilir. Adıyla anılan tezgâhın mucidi Jacquard’dan bu yana, mekik ve iplikler, mekanik piyanolarda kullanılanları hatırlatan delikli kartlar yardımıyla mekanik olarak yönetilir. Sadece şişler ya da bir tek tığ yardımıyla yapılabilen örgü, dokumadan çok daha basittir. Bugün örgü sanayiinde de mekanik makineler kullanılıyor. İster doğrusal, ister dairesel olsun, bu makineler de, tıpkı atkı ve çözgü ipliklerini dokuyan öteki makineler gibi elektrik motorlarıyla çalıştırılır ve elektronik beyinlerle yönetilir.
Kumaş Nasıl Dokunur?
Kumaşlar dokuma tezgahlarında, yukarıdan aşağıya doğru uzatılan, «arıç» ya da «çözgü teli» denilen ipliklerin aralarından, «argaç» ya da «atkı teli» adı verilen yatay ipliklerin geçirilmesiyle, ileri geri hareket eden bir tarakla dokunur. Kumaşların, dokunuşlarındaki özelliklere göre değişik adlar alan birçok çeşitleri vardır. Bunlar, dokunuşlarının inceliğine, harelerine, resimlerine, renklerinin boyalı ipliklerle, ya da basma olarak yapılmış olmasına, çözgü telleriyle atkı tellerinin birbiri içinden türlü şekillerde geçirilmesine göre adlandırılırlar.
Kumaşların en basit şekli olan düz dokumalar, birbirine dikey durumdaki ipliklerin, birbirleri arasından geçirilerek örülmesiyle yapılır. Uzunluğuna olarak yan yana dizilen, «çözgü teli» denilen iplikler kumaşın boyunca devam eder. Bunlara dikey olarak geçirilen «atkı telleri», kumaşın enine atılmış ipliklerdir. Bu teller, çözü tellerinden birinin altından bir sonrakinin üstünden geçirilerek Örülür.
El Tezgâhları
Dokuma tezgâhlarının en ilkel olanı el tezgâhlarıdır. Bugün artık elle işleyen dokuma tezgâhları dünyanın pek az yerinde kullanılıyor. El tezgâhlarının yerini, birçok ülkelerde makineyle işleyen tezgahlar almıştır. Yalnız, kumaş dokuma usulleri, el tezgâhlarında da, makineyle işleyen tezgâhlarda da aşağı yukarı birbirine benzer. Bütün fark, el tezgahlarında birçok işlerin elle yapılması gerektiği halde, makineyle işleyen tezgahlarda bu işlerin makineyle yapılmasıdır.
El tezgâhında kumaş dokunurken yapılan ilk iş ipliklerin hazırlanmasıdır. Önce, çile haline getirilen çözgü telleri (arış iplikleri) tezgâhın bir yanındaki «levent» adı verilen sırığa sarılır. Sonra bu iplikler yan yana getirilip gerilir dokuyucunun önündeki «selvim» adı verilen dikey sırığa sarılır. Sarılmış olan iplikler birbirinden ayrılarak eşit aralarla sıralanır, küçük bir tahta çubukla, tekler önde, çiftler arkada olmak üzere iki kısma ayrılır. İpliklerin dik durması, kolay işlenmesi için üzerlerine zamklı su sürülür. Sonra atkı telleri çileden açılıp ıslatılır, mekiklere sarılır. Bunlar hazır olunca dokuma işine geçilir.
Dokuma Makineleri
Dokumaya başlamak üzere çözgü telleri bir yandan levende bir yandan da selvime sarılır. İnce uzun bir çerçeve, tezgâhtaki tek ve çift iplikleri ayırır. Bu iplikler «gücü» denilen iki çerçeveye diklemesine gerilmiş aynı sayıdaki ıpiikilerin arasından geçer Tekler bir çerçevenin, çiftler ise öteki çerçevenin aşağı yukarı hareketiyle aşağı iner. yukarı çıkar, birbirinden ayrılarak arada bir boşluk meydana getirir. Gücülerin üst çubukları bir iple gücü makaralarına bağlanmıştır, gücüler bu makaralar sayesinde aşağı, yukarı hareket ettirilir. Gücülerden biri aşağı indirilince, bunun içindeki ipliklerin ortasındaki ilmiklerin içinden geçen iplikler aşağı çekilmiş olur. Bunun aşağı inmesi, öteki çerçevenin yukarı çıkmasına sebep olduğu için, çerçevenin içindeki ipliklerin ilmiklerinden geçen iplikler de yukarı çıkarılmış olur. Tek ve çift iplikler böylece birbirlerinden ayrılınca bu boşluktan mekik atılarak atkı teli geçirilir. Sonra bu teller bir taraktan geçer. Bu tarak dokunmuş iplikleri sıkıştırmaya, kumaş haline getirmeye yarar. Böylece dokunan kumaş bir yandan selvim sırığına sarılır.
Makineyle işleyen dokuma tezgâhlarında, gücülerin kalkıp inmesi, tarağın ileri gitmesi, mekiğin sağdan sola gidip gelmesi, kumaşın selvime sarılması hep makineyle yapılır.