Dünyanın bütün denizlerindeki su yüzeyi günde iki kez düzenli olarak yükselip alçalır. Bu büyük doğa olayına gelgit adı verilir. Yerine ve mevsimine göre gelgitin hızı ve boyutları çok farklılık gösterir. Tecrübe ve hesaplama yoluyle her limandaki gelgitin saati ve yüksekliği önceden saptanabilir.
Bütün cisimlerin birbirlerini çektiği Newton’dan beri biliniyor. Yer çevresinde dönen Ay da denizlerimizdeki suları kendine doğru çeker. Denizlerin yüzeyinde sürekli olarak iki büyük su çekimi oluşur. Biri Ay’ın bize dönük yüzünden, öteki ise ters yönden, yani çekimin daha zayıf olduğu arka yüzünden gelir. Bu iki büyük dalga hareketi Ay’ın her geçişinde düzenli olarak tekrarlanır.
Ay’ın dünya çevresindeki dönüşünü 24 saat 50 dakikada tamamlamasıyla her 12 saat 25 dakikada sular önce kabarır. sonra da çekilir. Uzaklığı yüzün den Ay’dan üç defa daha az bir kuvvetle de olsa, Güneş’in de deniz sularını çekme etkisi vardır. Kıyının biçimi ve üzerindeki toprağın yapısı suyun hareketini hızlandırıp yavaşlatabilir, gelgit, bir bakıma bu üç etkinin sonucu olarak ortaya çıkar.
Bütün etkiler bir araya geldiğinde gelgit çok şiddetli olur, diğer zamanlarda ise yok denecek kadar belirsizdir. Su düzeyindeki en büyük farklılaşmaya ilkbahar ve sonbahar ılımlarında rastlanır. Kanada’da ve suların yirmi kilometrelik bir kıyı şeridini açıkta bırakarak çekildiği Mont Saint Michel’de (Fransa) on beş metreye yakın bir fark gözlenmiştir. Gelgit hareketleri Akdeniz’de pek kuvvetli değildir. Buna karşılık Tonkin körfezinde aynı gün içinde bir kaç kez görülür. Açık denizde pek duyulmayan gelgit olayı, dalgaların ilerlemesi ya da çekilmesi ve çeşitli deniz akıntıları biçiminde daha çok kıyılarda hissedilir.