Çayın anayurdu Güney Çin’dir. Adını çinceden alan bu bitkinin tarımı 3000 yıldan beri yapılmaktadır. Çay, ılıman iklimli, nemli ve güneşli ülkeler dışında, Himalayalar’ın 2500 m’ye kadar olan yamaçlarında bile yetişebilir. Çay ağacının yüksekliği bazen yirmi metreyi bulur.
Verimli toprakları seven çay, kökleri derinlere kadar inebilirse verimsiz topraklarda da yetişebilir. Çay plantasyonlarda yetiştirilir; iyi verim alabilmek için çelikleme yoluna baş vurulur. Bir plantasyon ancak iki yılda hazırlanır.
Ekim işleminden sonra ilk budama için bir yıl beklemek gerekir. Bitkiler elli cm yüksekliğe kadar budanır, böylece yaprakların enine gelişmesi ve yerden 1,20 m’ye kadar yükselmesi sağlanır. Bu yükseklik, toplama işlemini kolaylaştırmak için sürekli budamalarla korunur. Toplama ağaç beş yaşına gelince yapılır. Her dalın ucundaki tomurcuk ile iki üç yaprak toplanır. Bu tomurcuk üzeri henüz ince tüylerle kaplı bir yapraktır. Çay tomurcuğu üzerinde ne kadar ince tüy varsa çay o kadar makbuldür. Çay yaprakları oldukça dayanıklıdır. Toplama işlemi genellikle kadınlar tarafından yıl boyunca her on, onbeş günde bir yapılır. Ancak günümüzde artık bu işlemlerde makine kullanılmaktadır. Fakat toplama işlemi için makinelerin kullanılması da pek kolay sayılmaz. En iyi ve en değerli çay, tepe tomurcuklarından olur. İki çeşit çay vardır: siyah çay. yeşil çay. Bunların ikisi de aynı bitkiden elde edilir, ancak hazırlanışları değişiktir.
Dünya çay üretimi 1 milyon tonu bulur. Hindistan, Çin ve Seylân başlıca çay üretici ülkelerdir.
Bugün Türkiye’de, özellikle Rize, Artvin, Trabzon, Giresun dolaylarında 30.000 hektarlık bir alanda çay tarımı yapılmaktadır.