İnsanlar sıcağı elde etmeyi binlerce yıldan beri bildikleri halde, soğuğu istedikleri zaman ve istedikleri kadar üretmeyi ancak bir yüzyıldır başarabiliyorlar. Bu bir yüzyıl içinde de insanlar uzun bir süre iyi tecrit edilmiş silolarda sakladıkları veya kutuplardaki deniz buzlalarından veya dağlardaki buzullardan getirdikleri doğal buzdan yararlandılar.
Bir sıvının hızla buharlaşmasının soğuğu meydana getirdiği, gerek Mısır’da, gerek Hindistan’da çok eski tarihlerde gözlemlenmişti. Adı geçen ülkelerde, geceleri suyun buharlaşması yelpazeler yardımıyle hızlandırılarak, incecik buz tabakaları elde edilirdi. Gözenekli toprak testiler de içlerindeki suyu aynı şekilde buharlaştırarak soğuturlar.
O zamandan bu yana bilginler, soğuk üretmek için çok çeşitli yollar buldular. Bunlardan birincisi su ile güherçile, sodyum karbonat, amonyum nitrat gibi değişik tuzlardan ya da bu tuzlarla birlikte hidroklorik asit ve nitrik asitten oluşan soğutucu karışımlar kullanmaktı. Böylelikle ısı, bileşenlere göre 20° ilâ 50° C düşürülebiliyordu. Sınaî usullerle soğuk üreten ilk makinelerde, özellikle. gazların genleştikleri zaman soğuk meydana getirme özelliğinden yararlanıldı. Evlerimizde kullandığımız buzdolapları ile klima cihazları, bu makinelerin geliştirilmiş modelleridir. Bu alanda karşılaşılan en büyük zorluk, en etkili ve en az tehlikeli gazı bulmak olmuştu.
Değişik ısı üretme makinelerinin en yenileri ise termoelektrik cihazlardır. Son derece basit, hafif ve sessiz olan, istenildiği gibi ayarlanıp tam bir emniyetle kullanılabilen bu cihazların ilkesi kısaca şöyledir: Birbirine kaynak yapılmış bizmut tellür ve kurşun sülfür gibi değişik nitelikte iki madeni telden doğru akım geçirilince, kaynak noktasında, akımın yönüne göre sıcak ya da soğuk elde edilir.