Normal ısıda mikroplar besinleri bozarlar. Halbuki soğuk hava, mikropların etkilerini yavaşlatır. Besinleri bozulmadan uzun zaman saklayabilmek için onları soğukta tutan buzdolaplarında bulundurmak gerekir.
Evlerimizdeki buzdolapları, içinde soğutucu bir kapalı devre bulunan, yemeklerimizi saklamaya yarayan dolaplardır. Soğuk hava, buzluğun bulunduğu kısmı çepeçevre dolanan sarmal borunun içindeki, amonyak, kloroform ya da benzeri uçucu sıvıların çabuk buharlaştırılmasıyla elde edilir. Gaz hâline gelen bu sıvılar, bazı dolaplarda elektrik akımı, bazılarında da petrol ya da gazla çalışan bir kompresörle toplanıp yeniden sıkıştırılır. Böylece gazın sarmal boru içindeki dolaşımı devam eder. Bir termostat, devrenin hızını ayarlayarak dolabın içinde istenilen soğukluğu sâbit tutar.
Buzdolabı çalışırken duyduğumuz vınlama, bir motor sesidir. Çalışmakta olan bir motor, her zaman sıcaklık verir. Buzdolabında ise, tersine, soğukluk sağlamaktadır.
Buharlaşan bir sıvı, çevresini soğutur; sıvının buharlaşmasıyle elde edilen küçük kalori sayısı, motorun sağladığı kalori sayısından üstündür. İşte bu prensipten yararlanılarak, buzdolaplarında mekanik soğutma yapılır. Buzdolaplarında genellikle amonyak, metil klorür, freon gibi kolayca buharlaşan, soğutucu sıvılar kullanılır. Evlerimizde besin maddelerini bozulmadan saklamaya ve buz yapmaya yarayan buzdolapları, sıkıştırma (kompresyon) yoluyla çalışan soğutuculardır. Buzdolabında başlıca şu parçalar yer alır: Bufearlaştırıcı, sıkmaç (kompresör) ve kondansör. Bunlar, aralarında kapalı bir dolaşım sağlayacak biçimde bir boru düzeniyle birbirlerine bağlıdır. Soğutucu sıvı, buharlaştırıcıda buharlaşır. Buharlaşırken de, buharlaşma ısısını çevresindeki donmaz havadan ya da sıvıdan alır, yâni çevresini soğutur.
Bir elektrik motorunun çalıştırdığı kompresör, buharı emer ve sıkıştırıp sıvılaştırarak kondansöre gönderir. Kondansör ise aldığı kalorileri dışarı verir.
Normal bir buzdolabı, en sıcak havada bile 15 santigrat derecelik bir soğutma sağlayabilir.
İLK YAPILAN BUZDOLABI
Evde kullanılmak amacıyla 1913 yılında Chicago’da yapıldı.Domelre marka bu buzdolabı,elektrikle çalışıyordu.Ahşap gövdesinin üzerinde kompresör tipi bir soğutucu vardı.Ev tipi ilk buzdolabı,1913 yılında ABD’nin Chicago kentinde üretildi.Gövdesi ahşaptan yapılan bu buzdolabının soğutucu aygıtı,dolabın tavanına konmuştu ve neredeyse yarısı kadardı.
Bir maddenin veya ortamın sıcaklığını onu çevreleyen hacim sıcaklığının altına indirmek ve orada muhafaza etmek üzere ısının alınması işlemine “Soğutma” denir. …. En basit ve eski soğutma şekli, soğuk yörelerde tabiatın meydana getirdiği buzları muhafaza edip bunları sıcak veya ısısı alınmak istenen yerlere koyarak soğumanın sağlanmasıdır.Kışın meydana gelen kar ve buzu muhafaza ederek sıcak mevsimlerde bunu soğutma için kullanma usulünün M.Ö. 1000 yıllarında uygulanmakta olduğu bilinmektedir. Bu uygulamanın, bugün bile yurdumuzun bazı yörelerinde geçerli bir soğutma şekli olduğu görülmektedir. Diğer yandan, eski mısırlılardan beri geceleri açık gökyüzünü görecek tarzda yerleştirilen suyun soğutulabileceği bilinmektedir. Bu soğutma şekli, gece karanlıktaki sıcaklığın mutlak sıfır (-273) derece seviyesinde olmasından ve ışıma (radyasyon) yolu ile ısının gökyüzüne iletilmesinden ortaya çıkmaktadır.
Ticari amaç ile ilk büyük buz satışı, 1806 yılında Frederic Tudor tarafından yapılmıştır. Tudor, 130 tonluk bir buz kütlesini Favorite adlı teknesiyle Antil Adaları’ na götürmüştür. Daha sonraları “Buz Kralı” adı ile tanınan Tudor, ilk macerasından 3500 dolar para kaybetmesine rağmen bu zararın depolama olanaklarının bulunmayışından meydana geldiğini, gerçekte ise buz işinde büyük kazançlar bulunduğunu görebilmiş ve buz ticaretine devam ederek 1850 yıllarında senede 150.000 ton’a ulaşan bir buz ticareti hacmi geliştirmiştir. 1864 de ise buz sattığı ülkeler arasında Antiller, İran, Hindistan, Güney Amerika ülkeleri bulunuyor ve gemilerinin uğradığı limanlarının sayısı 53 “ü buluyordu. Tabiatın bahşettiği buz ile soğutma şeklinden 1800′ lü yılların sonuna kadar geniş ölçüde yararlanılmıştır.
Buz ile elde edilen soğutma şeklinin, gerek zaman ve gerekse bulunduğu yer bakımından çoğu kez pratik ve ucuz bir soğutma sağlayamayacağı bellidir. Bunun yerine mekanik araç ve cihazlarla soğutma sağlanması tercih edilir ki soğutma yöntemleri bilimi de bu ikincisi ile ilgilenir. Mekanik soğutma ile ilgili bilinen ilk patent 1790 yılında İngiliz Thomas Harris ile John Long’ a aittir. 1834 yılında da Amerikalı Jacop Perkins, eter ile çalışan pistonlu bir cihazın patentini almıştır. Bu makine, bir emme basma tulumbaya benzer. Bir tıp doktoru olan John Gorrie (1803-1855) ilk defa, ticari gaye ile çalışan bir soğutma makinası yapmış (1844-Apalachicola, Florida, ABD) ve “Klima Sistemleri – Soğutma – Ticari buz imali” konularının babası olarak tarihe geçmiştir.
Uygulama alanında ilk defa 1860 yılında Dr. James Harrison (Avusturalya) üretim işlemi sırasında birayı soğutmak maksadıyla mekanik soğutmayı başarıyla kullanmıştır. Sistemde soğutucu akışkan olarak Sülfirik Eter kullanılmıştır.
1861 yılında Dr. Alexander Kirk, kömür ısısı ile çalışan ilk Absorbsiyonlu soğutma cihazını geliştirmiştir. Mekanik soğutma vasıtasıyla buz imalinin ticari sahaya girmesi ise 1800′ lü yılların sonunda olmuştur.
Klima olarak büyük çapta ilk uygulama, 1904 yılında New York Ticaret Borsasına 450 ton/frigo’luk bir makine konularak gerçekleştirilmiştir.
Otomatik olarak çalışan buz dolapları 1918 yılında Kelvinatör Company tarafından imal edilmeye başlandı ve ilk sene 67 dolap satıldı. 1918-1920 yılları arasında toplam 200 dolap yapılarak satıldı. Absorpsiyon prensibiyle çalışan otomatik bir buz dolabı da (Electrolux) 1927 yılında Amerika’da satışa çıktı.