Ormanda dalların arasına gizlenerek bizimle saklambaç oynayan guguk kuşunun ötüşünü dinlemeye doyum olmaz. Bunu bilen saat yapımcıları, saat başlarında, buçuklarda gizlendiği yerden çıkıp «guguk, guguk..» diye öttükten sonra yine gizlenen guguklu saatler yapmışlardır.
«Guguklu Saatler» Orta Avrupa’nın Jura, Vosges ve Kara Ormanlar bölgesine mahsus saatlerdir. Bu çeşit saatler anahtarla kurulmaz, kurmak için ucunda bir ağırlık sarkan zincirini çekmek lâzımdır. Günümüzde büyük çan kulelerindeki saatler, hattâ deniz fenerlerinin dönen ışıldakları da bu çeşit bir mekanizmayla çalışır. Bir karşı ağırlık akreple yelkovanı, bir İkincisi de guguk kuşunu çalıştırır. Saat başlarını öterek haber veren guguk kuşunun sesi, ardarda çalışan iki küçük körüğün üflediği havayla öten iki küçük düdükten çıkar.