Avrupa’da 16’ncı yüzyılda eski Yunan ve Roma sanat zevki yeniden doğdu, gelişmeye başladı. Saraylar ve evler çeşitli kubbeler, Sütunlar, heykeller ve resimlerle süslenerek zenginleştirildi.
Eski Yunan ve Roma sanatından esinlenerek meydana getirilen bu yeni sanat akımı yani Rönesans üslubu (Rönesans mimarisi) İtalya’da doğdu, kısa zamanda bütün Avrupa’ya yayıldı: Kiliseler, saraylar, villâlar o zamana kadar ağır, kasvetli görünüşlüyken daha zarif bir biçim aldı, içleri aydınlatılmaya, göz kamaştırıcı dekorlarla süslenmeye başlandı. Eski şatoların duvarları delinerek içlerine daha bol güneş ışığı girmesi sağlandı, eski binalar yeniden elden geçirildi, yeni stilde ilâveler yapıldı, sanat değeri olan anıtlarla süslendi. Mimarlıkta Rönesans önce Floransa’da başladı.