Süleymaniye Camii, Osmanlı İmparatorluğu’nun en kudretli devrinde inşa edilmiş ulu bir mabettir. Mimar Sinan Süleymaniye’ye başladığı zaman altmış yaşını doldurmuş, her bakımdan usta bir mimardı. Kanuni Sultan Süleyman birgün kendisini çağırarak, “Bana öyle bir camii yap ki, şimdiye kadar yapılmış camilerin en güzeli olup, benzeri bulunmasın” demişti. Böyle bir camiinin çok pahalıya çıkacağı belliydi. Fakat Kanuni Sultan Süleyman hiçbir masraftan kaçınılmamasını emretmiş ve 1551 yılında caminin temeli atılmıştı. Ancak Sinan yapacağı büyük eserin sağlam olması için temeline bir süre ara vermişti. Zamanın İran Şahı Tahmasb caminin parasızlıktan durduğunu zannederek İstanbul’a paha biçilmez mücevherler gönderip, “bunları satın, caminin inşaatında harcayın” diye bir de mektup yazmıştı. Kanunu Sultan Süleyman bu mektubu okuyunca öfkelenip mücevherleri Mimar Sinan’a vererek, “Bunlar camimizin yanında değersiz kalır, derhal bunları da diğer taşların arasına koyup bina eyle” demiştir. Sinan da mücevherleri alarak minarenin birine taşlarla beraber yerleştirmiştir.
Süleymaniye Camii Haritası
1551 yılında başlayan camii bir türlü bitmek bilmiyordu, bu da halk arasında dedikodulara yol açıyordu. Birgün Kanuni, Mimar Sinan’ı yanına çağırarak, “iki ay içerisinde camii bitirin” diye kesin emir verdi. Çalışmalar hızlandı ve bu muhteşem eser 1557 yılında tamamlandı. Açılışını Koca Sinan yaptı. Caminin iki tane ikişer, iki tane de üçer şerefeli dört minaresi vardır. Şerefelerin sayısı ondur. Bu da Kanuni Sultan Süleyman’ın 10. Osmanlı Padişahı olduğunu göstermektedir. Caminin içi altmış metre eninde, elliyedi metre uzunluğundadır. Yaklaşık üçbinbeşyüz metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Mihrabın yaslandığı duvardaki vitraylı pencereler ve mihrabın iki yakasındaki çerçeveler Sarhoş İbrahim adlı ustanın eseridir. Camide dört pembe fil ayağı üzerine oturtulmuş 26,5 metre çapında büyük bir kubbe yer alır ve kubbenin derinliği çapının iki katıdır. Bu Kubbenin hafif olması için özel tuğlalar imal edilmiş ve kubbenin yapımında bu tuğlalar kullanılmıştır. Ayrıca, Cami’nin duvarlarını oluşturan taşlar birbirlerine içten demir kenetlerle bağlanmış ve bu kenetlere eritilmiş kurşun dökülmüştür. 128 penceresi bulunan camii, dört büyük sütun üzerinde asırlardan beri bütün ihtişamıyla ayakta durmaktadır. Osmanlı Mimarisinin en güzel eserlerinden olan Süleymaniye Camiinin yanında dört medrese bir dârulhadis, bir imaret, bir de sebil vardır. Bunlara Süleymaniye külliyesi adı verilmektedir. Ayrıca iç avlunun ortasında, dikdörtgen bir havuzdan ve havuzun içindeki iki fıskiyeden müteşekkil, bitkisel motifli bir şadırvan vardır.
Süleymaniye Camii adres: Süleymaniye Mah, Prof. Sıddık Sami Onar Cd. No:1, 34116 Fatih/İstanbul