Roma amfiteatrları, üzerinde seyircilerin oturması için basamaklar bulunan, yuvarlak ya da oval biçimde, kale duvarları gibi yüksek yapılardı. Ortadaki «arena» denen meydanlıkta spor gösterileri veya kanlı boğuşmalar yapılırdı. Diğer bir ifade ile Amfiteatr, başlangıçta eski Roma’da gladyatör dövüşleri için hazırlanmış, üstü açık ve aşağı yukarı elips biçiminde yapı demektir. Bu yapıların seyirci yerleri at nalı biçimindedir ve arkaya doğru basamak basamak yükselir. Dışları kemerler, sütunlar ve heykellerle süslüdür.
Roma’daki ünlü Kolisseum ile Fransa’nın Nîmes şehrindeki ünlü arena, Romalılardan günümüze kadar kalmış arenaların başında gelir. Bu arenalarda bugün bile gösteriler, ya da boğa güreşleri yapılır. Ortadaki arena diye adlandırılan meydan, kumla örtülüdür. Eskiden bu kuma altın tozu karıştırıldığı da olurdu. Bu meydanlarda gladyatörler, ölesiye dövüşerek Roma’lıları eğlendirirlerdi. Yenilen gladyatör halktan hayatının bağışlanmasını isterdi. Eğer seyircilerin büyük bir kısmı yumruklarını başparmakları yukarı gelecek şekilde kaldırırsa zavallı gladyatörün hayatı bağışlanırdı.