Eski yeldeğirmenlerinin rüzgârla dönen geniş kanatları vardı. Ancak bu kanatlar yalnız bir yönden gelen rüzgârla dönerlerdi. Yeni yeldeğirmenlerinde ise bu geniş kanatların yerini büyük bir pervane almıştır. Ayrıca rüzgâr yelkovanına benzer bir dümen, bu büyük pervaneyi kendiliğinden rüzgâra doğru çevirir.
Enerji üretmek için rüzgâr gücünden faydalanarak çalışan büyük pervaneli çarklı makineye yel değirmeni denir. Diğer bir ifade ile yel değirmeni, rüzgâr gücünden faydalanılarak içinde buğday veya başka tanelerin öğütüldüğü bir değirmen çeşididir. Çok eski zamanlardan beri yel değirmenleri, buğday öğütmek ve su pompalamak gibi işler için mekanik güç elde etmekte kullanılmıştır.
Yel değirmenlerinin rüzgârın itmesi ile dönen büyük kanatları vardır. Dört parçalı olan bu kanatlar, rüzgârla dönünce kanatların bağlı olduğu çark, değirmen taşlarını harekete geçirir, bu suretle taşların arasındaki taneler öğütülerek un haline gelir.
Rüzgârın kuvveti hem çok fazladır, hem de bu muazzam kuvvet tamamen bedavadır. Yelkenlileri yürütmek, yeldeğirmenlerini döndürmek için rüzgâr gücünden yararlanılır. Modern yeldeğirmenleri duruma göre ya doğrudan doğruya bir makineyi çalıştırır (meselâ hayvanların açıktaki yalaklarına devamlı su sağlayan pompalar gibi) ya da bu işi görmesi için konmuş motora elektrik gücü sağlar. Issız sahillerdeki deniz fenerlerinin bir kısmı rüzgârdan elde edilen enerjiyle ışık verir. Bununla beraber bu gibi fenerlerde yedek olarak daima elektrik sağlayan motorlar, akümülatörler bulundurulur.