Pusulanın mıknatıslı iğnesi, üstünde rüzgâr gülü çizili bir kadranın üzerinde döner. İğnenin mavi ucu bize daima kuzeyi gösterir. Yolcular yön bulup doğru yolu izlemekte pusuladan yararlanırlar.
Pusula, başlıca olarak ulaşımda ve arazi incelemesinde kullanılan, dünya üzerinde yön tespit etmeye yarayan bir cihazdır. Pusulayı MS 100 yılında Çinliler icat etti.
Serbest hâlde tutulan mıknatısın, kuzey – güney doğrultusunu alıncaya kadar kendiliğinden döndüğünü biliriz. Ama aslında gösterdiği, manyetik kuzey – güney doğrultusudur. Eğer kesin olarak coğrafî kuzeyi bulmak istiyorsak küçük bir doğrultma yapmamız gerekir. Pusulanın iğnesi de aslında bir mıknatıstır. Denizlerde, balta girmemiş ormanlarda, yıldızsız gecelerde yolculara yön göstermeye yarar. Ama pusulaya bakarken yanımızda demirden, çelikten büyük cisimler ya da elektrikle işleyen araçların olmamasını gözetmemiz gerekir. Bu gibi cisimler İğneyi şaşırtır, İğne de kuzeyi göstermeyip bizi yanıltır.
Pusulanın İcadı
Pusulanın icadı, denizcilerin güvenle karadan uzaklaşmasına imkan sağladı, deniz ticaretini arttırdı ve coğrafi keşiflerin hız kazanmasını sağladı.
Pusula, M.Ö. 2. yüzyıl ile MS 1. yüzyılda Çin”de Han Hanedanlığı döneminde icat edildi. Kayıtlara gören hanedanlığın güney valisi olan sīnán (司南) adlı kişi tarafından icat edildi. İcat edilen bu manyetik pusula, feng shui”nin jeomantik prensiplerine göre bina ve yapılar için uygun yerler bulmak, mücevher veya altın aramakta kullanıldı. M.Ö 11. yüzyılda pusula Song hanedanlığı sırasında yön bulma amacıyla kullanılmaya başladı.