Haset; lügatta kıskanma, kıskançlık, çekememezlik gibi manalara gelir. Böyle bir duygu şeytani olup, dinimizce yasaklanmıştır. Başkalarının güzelliğini, mal veya mülkünü kıskanmak bize hiç bir şey kazandırmaz. Üstelik gönlümüzü karartır, yüreğimizi rahatsız edip durur.
Sevgili Peygamberimiz: “Haset, ateşin odunları yediği gibi iyilikleri yer bitirir” buyurmuştur. Bir başka hadiste de: “Bir kulun kalbinde iman ile haset bir arada bulunmaz” buyurulmuştur.
Müslümanlar hiç kimseye haset etmezler. Belki kendilerinden daha üstün olanlara karşı gıpta duyarlar. Bu “Ya Rabbi ona verdiğin üstünlükleri devam ettir. Bana da o üstünlükleri bağışla” diye dua edilerek ortaya çıkar. Gıpta övülmüş, hased ise yerilmiştir.
Şeytanı cennetten ve nimetlerden uzaklaştıran şey Hz. Adem’e haset etmesi ve kibirlenerek kendini ondan üstün görmesi olmuştur.