Hacerül Esved, Kabe’nin güney doğu köşesinde yerden bir buçuk metre yüksekliğinde, yumurta biçiminde hafif kırmızı ve san damarcıkları bulunan otuz cm. çapında oldukça parlak siyah bir taştır.
Hacerül Esved, Kabe’yi tavaf ederken hacılar için başlangıç noktasını gösterir. Tavafa O’nun yanından veya hizasından başlanır. Tavafa başlarken, her şavtın sonunda ve Sa’ye başlamadan önce Hacerül Esved selamlanır, mümkünse öpülerek ona hürmet gösterilir. Bu hareket Peygamberimiz tarafından yapıldığı için sünnet haline gelmiştir. Yoksa taşın kutsiyetini göstermez. Hz. Ömer “Ey Hacerül Esved, biliyorum ki sen bir taşsın! Peygamberimizin seni öptüğünü görmeseydim ben de öpmezdim” buyurmuştur. Müslümanların Hacerül Esvedi selamlamaları bir milletin kendi bayrağını selamlaması gibi tamamen manevi bir hadisedir.
Rivayetlere göre Hz. İbrahim Kâbe binasını yaparken hacıların tavafa başlayacakları yeri işaretlemek istemiş, bu sebeple kendisine yardım eden oğlu Hz. İsmail’e bir taş getirmesini söylemiş, Hz. İsmail’de Ebu Kubeys Dağı’ndan Hacerül esvedi getirip babasına vermiştir.
Kâbe’ye yapılan çeşitli baskınlar neticesi bir bütün olan Hacerül Esved parçalanmıştır. Hatta 929 yılında Karmetî’lerin tecavüzü sonucu yerinden alınıp götürülmüş ve 20 sene sonra getirilerek, daha önceki yerine geri konmuştur.
Şu anda üç büyük parçadan müteşekkildir. Etrafında gümüş bir halka vardır. Devamlı el sürüldüğü ve öpüldüğü için çukurlaşmış durumdadır.
Peygamberimiz bir defasında Kâbe’yi tamir eden kabilelerin, Hacerül Esvedi yerine koyma hususundaki kavgalarını önleyerek, taşı atkısı üzerine koyup kaldırmış, sonra bizzat ellerine alarak yerine yerleştirmiştir.