Laikliğin ve Rejimin önündeki en büyük engel olarak halktaki İslâmî inancı görenler her gün yeni bir tahrifatta, yeni ucube bir girişime imza atıyordu. Bu ucubelerden biri Ezanın Türkçeleştirilmesiydi. İlk olarak 1931’de Atatürk’ün emriyle dokuz hafız dolma bahçe sarayına getirildi. Hafızlardan hutbe ve ezanın Türkçeleştirilmesi çalışmaları istendi. Çalışmaların neticesinde pilot bölge seçilen İstanbul’da ilk olarak 30 Ocak 1932 de Yerebatan camiinde hafız Rıfat tarafından okundu. 18 Temmuz 1932’de Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı genelge ile ezanın bütün camilerde Türkçe olarak okunması istendi. Ezanın Türkçe metni Evkaf müdürlüklerine gönderildi. Bozuntu çalışma, dalga dalga ülkenin her tarafına dayatıldı. 1941 yılında ise Arapça ezan yasağı uygulamaya konulmuştur. 18 yıl boyunca bu ülkenin her karış toprağında dökülen kanı olan Müslüman halka, Türkçe ezan dayatılarak zorla okutuldu.
Türkçe ezan uygulamasının ardından, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi’nin 6 Mart 1933’te yayımladığı bir tebliğ ile İslam peygamberi Muhammed’e hürmet ve saygı ifade eden sözlerin yer aldığı salanın da Türkçe okunmasına karar verilmiştir.
1941 yılında çıkarılan 4055 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu’nun 526. maddesine bir fıkra eklenmiştir. Değişikliğe göre, Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenler, üç aya kadar hapsedilecek ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası ödeyeceklerdi.
1950 seçimlerinden %53 oyla birinci parti olarak çıkan Demokrat Parti, bu tarihten itibaren ezanın Arapça okunmasını istemiştir. Türkçe ezan kanunen yasaklanmamakla birlikte, 1950 yılından sonra Türkiye’de ezan Türkçe okunmamıştır.
Arapça ezanın yeniden kabulü
1950 Türkiye genel seçimleri sonrasında, Demokrat Parti Türkçe ezan ile ilgili olarak çalışmalara başladı. 14 Haziran günü gazetelerde açıklanan çalışmalar 16 Haziran günü hızlanmış, halk meclis önünde destek amacı ile tepki vermeye başlayınca çalışmalar daha da hızlanmış ve kabul edilmiştir. Aynı gün sonuç Celal Bayar’a telsizle gönderilmiştir. Celal Bayar da kabul etmiştir. Çıkarılan yasayla Türkçe ezan yasaklanmamış, ezan dili serbest bırakılmıştır.
Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa’da bir camide 7 defa Arapça olarak ikindi ezanı okunmuştur. Ayrıca, 6 Temmuz 1950 tarihinde de haftada üç gün Ankara Radyosu’nda Kur’an okunacağı belirtilmiştir