Kurban, sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey anlamına gelir. Dini terim olarak Kurban; Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasını elde etmek için İbadet maksadıyla belirli bir vakitte, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne göre boğazlamak, ya da bu şekilde kesilen hayvana verilen isimdir. Buna “Udhiyye” ; Hac da kesilen kurbana “Hedy” denir.
Kurbanda aranan nisap miktarı borç ve asli ihtiyaçlardan fazla olarak 80.81 gram altını veya bunun kıymetinde para veya ticari malın bulunmasıdır. Bu şartlar mevcut olan kimse nisaba malik olduğundan bu kimseye kurban kesmek vaciptir.
Kurban nisâbı: Aslî ve zarûrî ihtiyaçlarından başka fitre vâcib olacak kadar malı-parası olan, hür ve mukîm (yolcu olmayan) erkek ve kadın her Müslümana kurban kesmek vâcibdir.
Bu malın -zekât nisâbında olduğu gibi- alışveriş ile artabilecek mal olması ve üzerinden bir sene geçmesi şart değildir.
Aslî ve zarûrî ihtiyaçlar şunlardır: Evi, evinin kâfi miktarda eşyası, bineceği (arabası), üç türlü giyeceği -yani iş elbisesi, günlük giydiği elbise, bayram ve benzeri günlere mahsus elbisesi- kendinin ve nafakası kendi üzerine vâcib olanların bir aylık nafakalarıdır. Bundan fazla olarak 80,18 gr. altın veya aynı kıymette başka bir şeye sahip olan kimselere sadaka-i fıtır (fitre) vermek ve kurban günlerinde kurban kesmek vâcib olur.
• (Bayramın 1., 2. ve 3. gününde) kurban kesmeye mahsus olan günlerin sonunda (akşam vaktine kadar) zengin, (yani nisâba mâlik) olan kimsenin derhal kurban kesmesi vâcib olur.
• Hür, mukîm ve nisâba mâlik Müslümanın küçük çocukları için kurban kesmesi müstehaptır. Zâhiru’r-rivâye de böyledir. Fetva, buna göredir.
İmam Hasan bin Ziyâd’ın Ebû Hanîfe’den rivayetine göre, kişinin küçük çocuğu ve vefat eden oğlunun çocukları için kurban kesmesi vâcibdir. İmam Kudûrî, İmam Hasan’ın bu rivayetini tercih etmiştir.
• Bir kimse mukîm iken kurban alıp kurban kesme vakti geçmeden (yani bayramın üçüncü günü güneş batmadan önce) sefere çıksa;
Zengin ise kurbanı satması caiz olur; kurban kesmesi vâcib olmaz.
Fakir ise -kurban kesmek üzere bir hayvanı alması sebebiyle üzerine vâcib olduğu için- satması câiz olmaz.
• İmâm-ı Âzam ve İmam Ebû Yûsuf Hazretleri’ne göre kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve bâliğ (ergen) olmak şart değildir. Delinin ve henüz bâliğ (ergen) olmamış çocuğun mallarından babaları yâhut vasîleri kurban keser ve onlara yedirirler. Yediklerinden artanı bunlar için (elbise gibi) kendisi ile faydalanılan bir şey ile değiştirebilirler.