Allahın 99 ismi (esmaül hüsna) El Muzil ne anlama geliyor? İşte Allah’ın güzel isimleri El Muzil isminin anlamı hakkında bilgi.
EL MUZİLL : İsm-i şerifi “dilediğini zelil eden” demektir. Zillet izzetin zıddı olup “aşağılık, horluk, hakirlik” manalarını taşır.
“Ey mülkün sahibi Allah’ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır senin elindedir. Gerçekten Sen her şeye güç yetirensin.” (Al-i İmran / 26)
Evet! Mülkün ve hükmün gerçek sahibi dilediğini adaleti ile aziz eder, dilediği de yine adaleti ile zelil eder.
Cenab-ı Hakk insanlar için yerküresini bir gemi, bir beşik, güneşi bir lamba, tarlayı bir mutfak, bir eczane yapmıştır. Hizmetlerine sunduğu bu varlıklar üzerinde tasarruf yetkisini de vermiştir. İnsanlar bu nimetlere kendi güçleriyle değil; ancak acz ve zaaflarının neticesi olan teshir-i Rabbani ile sahip olmuşlardır. “Biz onları kendileri için boyun eğdirdik” (Yasin-72) ayet-i kerimesi de bu gerçeğe işaret eder. Bu musahhar kılmayla bir insan onlarca hayvana çobanlık yapıyor; suyun, havanın, hayvanın gücünü kendi gücünün kontrolü altına alabiliyor.
Allahın 99 İsmi ve Anlamları Detaylı Bilgi İçin Tıklayın!
Kendisine böyle üstünlükler verilmiş insana izzetinin muhafazası ve kemali için yollar gösterilmiştir. Bu yollardan gaflet edip hak ve hakikate dayanmayan ve günah işleyen zelil olacaktır. Zillete düşmek günahlara bağlı olduğu için İslam dairesinin dışında olmak zillet getireceği gibi bu dairenin içinde olup Müslüman sıfatı taşımayan da kendini bu halden kurtaramayabilir.
Şehvetini, öfkesini sınırlandırmayan ve aklını doğru yerde kullanmayan, nefsinin hevasına uyup, şeytanın adımlarını takip eden, şeytanla aynı yere varma tehlikesi içindedir. Kötü sıfatlardan olan dünyaya düşkünlüğün, açgözlülüğün ve hırsın ulaştıracağı adres yine zillettir.
Nefs-i emmaresini tatmin için, her türlü rezaleti işleyen aşağılandığı gibi; kendini müstağni görüp kibirlenen de zelil olur. Efendimiz (SAV) buna işareten şöyle buyurur:
“Cebbâr ve Mütekebbir olanlar, kıyamet gününde insanların üstüne basarak çiğnediği karınca gibi haşredilirler.” (Tirmizi -1492)
İman dairesinde olup büyük günahları işlemek zilleti netice veriyor olsa da o dairenin dışına çıkmak tam bir zillettir. Çünkü iman Allah (CC) ile mümin arasında bir bağdır. Küfür bu bağı koparır ve kâfir Allah’a arkasını dönerek sebeplere yönelir, kulluğunu onlara yapar, dilenci olur. Belki kâinatta cari olan Allah’ın kanunlarından istifade ederek geçici menfaatler elde edebilir. Fakat hakikat noktasında zelildir. Çünkü izzetin asıl sahibi olan Rabbinden uzaklaşmıştır.
Kur’an-ı Kerim Allah’ın düşmanlığını kazanan bu gibi insanların, kavimlerin nasıl helak olduklarından, maymuna nasıl dönüştüklerinden bahsetmiş, küfür ve şirkin zillete düşmenin en büyük sebepleri olduğunu nazarımıza vermiştir.
El-Muzill ism-i şerifi dünyada kâfirler üstünde böyle tecelli ettiği gibi ahirette daha şiddetli bir şekilde tecelli edecek; kâfirleri, münafıkları, müstekbirleri hor ve hakir bir şekilde cehenneme atacaktır. “O gün öyle yüzler vardır ki zillet içinde aşağılanmıştır.” (Ğaşiye / 2) Böyle bir halden istiğfar ile Rabb-i Rahimin sonsuz şefkatine sığınırız.