Kazf nedir? Kazf Haddi nedir? İşte Kazf hakkında bilgi.
Sözlükte “atmak, sözü düşünüp taşınmaksızın savurmak, iftira atmak” gibi anlamlara gelen kazf, bir fıkıh terimi olarak, temiz erkek veya kadına zina suçu isnat etmek demektir.
Dinimizde ağır bir suç ve ahlâksızlık olarak nitelenen zinanın, masum ve iffetli insanlara isnat edilmesi de büyük günah olarak kabul edilmiş; şahitsiz, delilsiz iffetli kadınlara isnatta bulunmayı ise had cezası gerektiren bir suç sayılmıştır. Kur’ân-ı Kerim’de, “Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen bozguncudurlar. Ancak bundan sonra tövbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.” buyurulmaktadır (Nur, 24/4-5).
Bir kadına zina isnadında bulunup da, bunu dört adil şahitle ispatlayamayan kimse, iffete iftira suçu işlemiş olur. Suçun teşekkül etmesi için ayrıca isnatta bulunan kimsenin akıllı, buluğ çağına erişmiş olması; kadının da iffetli olması gerekir.
Kazf Haddi (Zina İsnadi Cezası)
Bir kişiye zina iftirasında bulunana sekiz şartın bulunmasıyla kazf haddi uygulanır.
Böyle bir durumda 8 şart aranır: Bunlardan üç şart kazf edende aranır.
1. Baliğ olmak.
2. Akıllı olmak.
3. Zina ile iftira ettiği şahsın babası olmamak.
Beş şart ta makzufta aranır.
1. Müslüman olmak.
2. Baliğ olmak.
3. Akıllı olmak.
4. Hür olmak.
5. İffetli olmak.
Hür kişiye seksen kırbaç, köleye ise kırk kırbaç had cezası uygulanır.
Üç şeyle kazf haddi sakıt olur.
1. Şahitlerle ispatlamakla.
2. Makzufun kazifi affetmesiyle.
3. Karıya atılan zina suçunu Han etmekle.
Kazf, bir kimsenin birisini zina ile suçlamasına denir. Mesela bir kimse birisine, ‘Ey zani’ veya ‘Sen zina ettin!’ ya da bir kadına ‘Kahpesin!’ demesi.
Kazf, büyük günahlardandır. Bu davranışta bulunan kişi baliğ, akıl sahibi ve kendisine bu suçu isnad ettiği kimsenin usulünden (ana-babasından) olmayıp, had cezasına çarptırılarak kendisine seksen değnek vurulur.
Şahitler dört kişiden az olmaması durumunda zina için şahidlik yapmak kazf değildir. Çünkü burda yeteri kadar şahit olduğu için zina haddi uygulanır. Ancak şahitlerin sayısı dörtten aşağı oldu mu, kazf olarak kabul edilir.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Namuslu ve hür kadınlara (zina isnadıyla) iftira eden, sonra dört şahid getirmeyen kimselerin her birine de seksen değnek vurun” (Nur: 24/4)
Peygamberimiz (s.a.v.) büyük günahları sayarken, kazfı şöylece ifade etmiştir:
“… zinadan habersiz iffetli müslüman kadınlara zina isnadında bulunmak.” [3]
Zinadan, hanımına dübüründen yaklaşmaktan uzak, baliğ, akıl sahibi ve hür müslümanı bu suçlarla itham edip, delilleriyle isbatlayamayan kişi, hükümlere tabi bir mükellef ise, ister hür olsun ve ister köle olsun onun için kazf cezası sabit olur.
Gerek bu suçu isnad eden ve gerek kendisine bu suç isnad edilen kişide bu şartlardan biri sakıt olduğunda had cezası kalkıp, ta’zir cezası uygulanır.
Bir müslümanın, bir din kardeşine zina suçunu isnad etmesi her ne suretle olursa olsun haramdır. Yalan yere bu suçu isnad ediyorsa zaten iftiradır.
Kazf büyük günahlardandır. Doğru ise dahi yine de bundan ictinab (uzak durması) etmesi gerekir. Çünkü Allahu Teala’nın örtünmesini istediği emrettiği sırları açığa çıkarmaktır. Bu nedenle namus ve ırza büyük bir leke bırakıldığı için çirkinliklere sebebiyet verir.
Bunun cezası seksen değnektir. Tevbe etmediği sürece şahitliği ve mürüvvetliği kalkmış olur. Kendisiyle birlikte dört şahit getirip ispatını yapmazsa ve zinaya uğratılan kimsenin affını almazsa bu ceza uygulanır.