Ticaret için, yani alıp satmak için olan her çeşit mallardan, gerek “uruz” (hayvandan başka taşınabilen ve kıymetli olan yani çarşıda benzeri bulunmayan, bulunsa bile fiyatları farklı olan mallar) gerekse akar ve hayvan türünden olsun, tam bir sene sonunda satıldıkları fiyat üzerinden kırkta bir oranında zekât gerekir. Bununla birlikte bunlar, ilk başta ticaret niyetiyle tutuluyor ve nisab miktarının üzerinde, yani 200 dirhem gümüş veya 20 miskal altın kıymetinde olmalıdır.
Tekrar belirtmek gerekirse; Kâr amacıyla alınıp satılan mallara “ticaret malları” denir. 80.18 gr. altın değerinde ticaret malına sahip olan kişinin, nisab miktarı mala sahip olmasının üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde, kırkta bir (% 2,5) oranında zekâtını vermesi gerekir.
Zekât, diğer şartlar yanında, hakikaten veya hükmen elde mevcut bulunup üzerinden bir yıl geçen maldan verilir. İleride sağlanması muhtemel artışlar zekâtın hesaplanmasında dikkate alınmaz. Ticaret malları için de aynı ilke geçerlidir. Bu itibarla, ticaret malının zekâtı verilirken, satıldığı takdirde elde edilecek kâr dikkate alınmadan sanki malın aynından (bizzat kendisinden) zekât veriyormuş gibi zekâtın verileceği tarihteki maliyet değeri esas alınır.
Bir ticaret malı, sene içinde başka ticaret malıyla değiştirilmiş olsa yine aynı sene sonunda zekâta tâbi olur mu?
Evet olur. Bu değiş tokuş ile “havi” yani üzerinden bir yıl geçme süresi kesilmiş olmaz. Çünkü bu mallar ticaret için olduğundan hepsi de maliyet itibariyle aynı sayılır. Nitekim nakit paraların (dövizler dahil) değiştirilmesinde de hüküm böyledir.
Sâime hayvanlar sene içinde değiştirilse zekâtı nasıl verilir?
Ticaret için olmayan sâime hayvanlar, sene içinde değiştirilse, yeniden bir sene geçmedikçe zekâta tâbi olmazlar. Eğer nakit paralarla değiştirilmiş ve sahibinin de başka nisab miktarı nakit parası veya ticaret malı varsa, bunlarla beraber o nakit paralar da aynı senede zekâta tâbi olur.
Sâime; yılın yarısından fazla günlerde meralarda otlamak suretiyle barınan ve kendilerinden süt, döl alınması veya kendilerinin semizlenip yağlanması istenen koyun, sığır, deve gibi hayvanlar hakkında kullanılan bir fıkıh terimidir.