Erkek cenazelerini erkekler, kadın cenazeleri ise kadınlar yıkar. Yıkama esnasında yıkayıcıdan (gassâl) başkası bulunmamalıdır.
Bir ölüyü, kendisine en yakın kimse veya muttaki, emanet ehli bir kimse yıkamalıdır. Bu yıkama, farz-ı kifâye olduğundan, bir ücrete karşılık olmamalıdır.
Cenaze nasıl yıkanır kısaca bilgi için tıklayın!
Tekrar belirtmek gerekirse; erkek ölüyü erkek, kadını da kadın yıkar. Göbek altından diz kapaklarına kadar olan kısımlar avret sayıldığı için, örtülü bulundurulur. Bu kısımlara ne yıkayıcılar, ne de başkaları bakamazlar. Çıplak elle de dokunamazlar. Kadınların bütün vücudu avret olduğu için el, yüz ayaktan başka kısmını da erkekler göremez. Yıkayıcılar avret yerlerini yıkarlarken, ellerine bez bağlayarak yıkarlar, çıplak elle yıkamazlar. Kadın erkeğin, erkek de kadının cenazesini yıkayamadığı halde şöyle bir istisnai durum vardır: Kadın, kocasının cenazesini yıkayabilir. Çünkü evlilik bağı daha henüz sona ermemiştir. Kocasının ardından 4 ay 10 gün iddet bekleyecektir. Bu görüş Ebû Hanife’nindir.
Diğer 3 imama göre, koca da hanımını yıkayabilir. Kadın cenazeleri yıkayacak kadın bulunmadığı zaman, ölüye teyemmüm verilerek cenaze namazı kılınır. Erkeğin yıkaması câiz olmaz. Yasaklarına riayet etmiyerek yapılan cenaze yıkama işlemi sahihtir, fakat yıkayıcılar günahkâr olmuş olurlar. Yıkanmıyacak şekilde dağılmış bir cesed, üzerine su dökmek veya akıtmak suretiyle yıkanır.
Cenazeyi yıkayan kimsenin abdest veya gusül alması müstehabtır. Cünüp, hayızlı veya gayr-ı müslim birinin cenaze yıkaması câiz ise de mekruhtur. Ölüde müşahede edilen güzel halleri (nuranî çehre, güzel koku gibi) anlatmak; kötü koku, abus çehre gibi kötü halleri ise, kimseye bahsetmemek müstehaptır. Hadîs-i şerîf’te de: “Ölülerinizi hayırla, iyi ve güzel halleri ile yâdediniz” buyurulmuştur. Diğer bir hadîs-i şerîfte de: “Ölü hakkında hayır konuşun. Çünkü melekler ölü sahibinin ölüsü hakkında yapacağı duasına âmin derler…” buyurulmuştur.Ancak hayatta iken insanları kötülüğe, Allah’a isyana teşvik eden kimselerin cenazesinde görülecek çirkinlikleri, ibret için anlatmakta bir beis yoktur. Ölüyü meccanen yıkamakta, fazilet ve sevab vardır. Ölüyü kendisine en yakın olan kimse veya müttaki ve emanet sâhibi bir zat yıkamalıdır.