Namazın edası yani Edâ, bir namazı vaktinde kılmaktır. Buna “vaktiyye” de denir. Kazâ ise bir namazı vaktinden sonra kılmaktır. Yani belirli nedenlerden dolayı kılmadıgımız namazları sonra kılmak demektir. Buna da “fâite” denir. Çoğulu “fevâit”tir.
Kazâya kalan farz namazlar nasıl kazâ edilir, sünnetleri de kazâ edilmeli midir? Namazları kazâ etmenin hükmü nedir?
Sabah namazı kazâya kalırsa bakılır. Eğer o günün öğle vaktine kadar kazâ edilirse sünneti de kazâ edilir. Öğle namazından sonra kazâ edilirse sünneti kazâ edilmez. Diğer vakit namazların ise sadece farzları kazâ edilir, sünnetleri kazâ edilmez. Ancak cuma ve öğle namazlarının ilk sünnetleri cemaate yetişmek için terkedilirse, farzdan hemen sonra kazâ edilir.
Vitir namazı da vaktinde kılmamamış ise kazâ edilir.
Farz namazların kazâları da farzdır. Vitrin kazâsı vaciptir. Bir de başlanıldıktan sonra terkedilen herhangi bir nâfile namazın da kazâsı gerekir.
Kazâ namazlarının vakitleri belli midir?
Kazâ namazlarının vakitler belli değildir. Bir kazâ namazı üç kerâhet vakti haricinde istenilen her vakitte kılınabilir. Mesela, akşam namazı öğleden önce, öğle namazı da akşam namazından sonra kazâ edilebilir.
Bir kimse ne kadar kazâ namazı borcu olduğunu kesin olarak bilmese ne yapar?
Bu kimse, baskın gelen kanaatine göre hareket eder. Eğer bir kanaati yoksa üzerinde kazâ namazı kalmadığına kanaat getirinceye kadar kılmaya devam eder.