Ta’dîl-i erkân, namazların kıyam, rükû ve secde gibi her bir rüknünü sükûnet içinde yerine getirmektir. Mesela, kıyamda kıraati güzel yapmak gerekir. Rükûda her organ sakin bir şekilde durup harekette kalmamalıdır. Rükûdan kıyama kalkarken vücut dimdik hale gelmeli ve en az (sübhânallâhil-azîm) diyecek kadar ayakta durup sonrasında secde etmelidir. Diğer bir ifade ile Tadili Erkan; kıyamda iken dosdoğru, rükûda iken dümdüz, rükûdan kalkınca beli iyice doğrultup “sübhanallah” diyecek kadar durmak, iki secde arasında yine bir teşbih miktarı kadar oturmak, kısacası her rüknü gerektirdiği gibi yapmaktır.
Ta’dîl-i erkân, İmâm-Âzam ve İmam Muhammed’e göre vaciptir. Ancak İmam Ebû Yusuf’a göre farz olduğu için buna uyulmazsa namaz bozulur.
Ta’dîl-i erkân nasıl yapılır?
Namazın içinde beş yerde ta’dîl-i erkân vardır; 1-Rükûda 2-Kavmede 3-Birinci secdede 4-Celsede 5-İkinci secdede. Namazı ta’dîl-i erkân ile güzelce kılabilmek için,
Rükû ve secdelerde acele etmeyip âzâların tam sakinleşmesini beklemeli ve en az bir defa tesbih edecek kadar beklemelidir. Rükûdan doğrulup ayağa kalkmaya kavme ve iki secde arasında biraz oturmaya da celse denir. Kavmede acele etmeyip ayakta biraz dimdik durmalı ve celsede de biraz oturup iki secdeyi hemen peşi peşine yapmamalıdır.
Daha fazla yük taşıyacağı için, çok katlı binaların direkleri daha kalın demirlerle ve daha kaliteli betonlarla güçlendirildiği gibi, dinin direği olan ve dini taşıyacak olan namazın da ta’dîl-i erkân ile daha fazla güçlendirilmesi zorunludur. Aksi halde binalar çöktüğü gibi din de çöker ve altında kalan insanların hem mânevî hayatı hem de gelecekleri söner.