Namazda kıraat; namaz kılanın kendisi işitecek şekilde, diliyle harflerini çıkararak Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinden bir miktar okuması demektir. Kıraat, namazın bir rüknü olarak farzdır. Okuyanın kendisinin bile işitemeyeceği okuma, kıraat sayılmaz. Ancak imama uyan kimse bundan müstesnadır.
Cemaat ile kılınan sabah, akşam ve yatsı namazlarının ilk iki rekâtında kıraat açıktan yapılır. Ayrıca cuma, bayram, teravih namazlarının her rekâtında kıraat açıktan yapılır. Kişi, tek başına kılıyorsa ister açıktan isterse içinden kıraatte bulunabilir.
İslâm’ın başlangıcında Resûl-i Ekrem hazretleri bütün namazlarda açıktan kıraatte bulunmuşlardı. Ancak okunan Kur’an’ı dinleyen şirk ehlinin, Kur’an’a hakaret etmelerine meydan vermemek için gündüz kılınan öğle ve ikindi namazlarında gizlice okumayı gerekli görmüşlerdi. Farz olan cuma namazı ile vâcip olan bayram namazları Medine-i Münevvere döneminde kılınmaya başlanmıştır.