İctihad, fıkhın fürû konularından olan bir hükmü delilinden çıkarmak için gücün yettiği kadar çalışmak ve gücü o şeye harcamaktır. Diğer bir ifade ile İctihad, Kur’ân-ı Kerîm’e, sünnet’e ve Arab diline tam vâkıf olan âlimlerin Kur’ân-ı Kerîm, sünnet, icmâ’ ve kıyâs delîllerini gözönünde bulundurarak, herhangi bir dînî mes’ele ile ilgili en makul ve en doğru olan hükmü çıkarma çabasıdır.
İçtihadın şartları ise hükümlere bağlı olan Kur’an âyetlerinin sözlük ve dinî terimlerin manaları ile hükümlere ait hadis metinlerini ve senedlerini bilmek, nerelerde icmâ edilmiş olduğuna vâkıf olmaktır. Kıyas için ise kıyasın çeşitlerini, illetlerini, şartlarını, hükümleriyle birlikte kısımlarını, makbul olan ve olmayanlarını bilip bu konularda İlmî bir melekeye sahip olmaktır. Böyle bir iktidara, yeteneğe sahip olan kişiye “müctehid”, istinbat olunan şer’î hükme de “müctehidün fîh” denilir.