Alamet, sözlükte “belirti, nişane, bir şeyin göstergesi” anlamındadır. Istılahta ise alamet, bir hükmün ne gerekliliği ne de varlığı ile alakası olmayıp sadece o hükmü tarif ve beyan eden şeydir.
Mesela tekbirler birer alamettir. Namazda bir rükünden diğer bir rükne geçildiğine dair bir emaredir.
Bunun gibi, bir kimse hanımına, “Gelecek muharremden bir ay önce benden boş ol” dese, muharrem ibaresi bir alamettir. Yoksa bu tabir boşamanın bir illeti veya şartı değildir, sadece bir alametidir.