İcmâ’nın hükmü kesindir. Bu hükmü inkâr küfrü gerektirir. İcmâ ile de bir hüküm, tereddütsüz kesin bir şekilde sabit olur. İcmâ, kıyas gibi zannî bir delil değildir. Eğer icmâ, tevâtür yoluyla nakledilmiş ise sabit bir delil olur. Şayet âhâd yoluyla gelmişse zannî bir delil olur. Buna da zannî icmâ denir ki inkâr eden dinden çıkmaz.
İcmâda müctehidlerin dayandıkları delil kesin midir, zannî midir?
Müctehidlerin icmâda dayandıkları delil zannîdir. Bu delil müctehidlerin ittifak ve ictihadlarıyla kuvvetlenmiş ve neshedilme ihtimali olmayan kesin bir delil haline gelmiştir. Eğer dayanılan delil, kesin olursa icmâ’ya ihtiyaç kalmaz, bu durumda da icmâ, başlı başına bir hüccet (delil) olamaz.
İcma nedir?
İcmâ sözlükte “azim, kasıt, bir konuyu zihinde biçimlendirme ve ittifak” anlamlarına gelmektedir. Yani İcma’nın sözlük anlamı İttifak etmek, görüş birliğine varmak, azmetmek, kasdetmek demektir. Fıkıh ilminde ise icmâ, bir asırda bulunan müctehidlerin şer’î bir hüküm üzerinde ittifak (birleşmesi) etmeleridir. Buna göre halkın bir konuda ittifak etmesi, şer’î bir hüküm için dayanak değildir ve şer’î olmayan hususlardaki ittifak da ümmetin icmâı olarak kabul edilmez.