İstiğfar ne demek ve Peygamber Efendimiz nasıl istiğfar ederdi? İşte İstiğfar anlamı ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) uygulayarak yaptığı ve bize öğrettiği istiğfar duası arapça yazılışı ve manası.
Allâh’a kulluğun en mühim tezâhürü, istiğfar ve duâdır. İstiğfar, Bağışlanma ve af isteğinde bulunma demektir. Diğer bir ifade ile İstiğfar: işlediği kusurundan dolayı rahatsız olup Allah’tan mağfiret, bağışlanmak istemektir. Estağfirullah (Allah’tan bağışlanma dilerim.), Estağfirullah elazim (Yüce Allah’tan bağışlanma isterim.) şeklindeki dua cümlelerini okuma anlamınada gelmektedir.
İstiğfar ve duâ ile meşgul olan kişi, hem acziyetini idrâk etmiş, hem de Rabbini zikredip O’nunla beraberlik hâlini yaşamış olur. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor;
“Ey îmân edenler! Allâh’a samimiyetle tevbe edin!..” (et-Tahrîm, 8)
“(O müttakîler), geceleri pek az uyurlar, seher vakitlerinde de istiğfâra devam ederler.” (ez-Zâriyât, 17-18)
Peygamber Efendimiz (sav)’de şöyle buyurmuşlardır;
“Ey insanlar! Allâh’a tevbe edin ve O’na istiğfâr edin! Muhakkak ki ben her gün yüz defa, hattâ yüzden daha fazla, Allâh’a tevbe ediyor ve O’na istiğfâr ediyorum.” (Ahmed, IV, 261; Nesâî, Kübrâ, IX, 168; Krş. Müslim, Zikir, 42)
“Her sabaha çıktığımda mutlakâ Allah Teâlâ’ya yüz defa istiğfâr ederim.” (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, VI, 57/29445; Nesâî, Kübrâ, IX, 167)
İbn-i Ömer (ra) şöyle der:
“Biz, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in bir mecliste yüz defa;
رَبِّ اغْفِرْ لِى وَتُبْ عَلَيَّ إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ
Rabbiğfir lî ve tüb aleyye inneke ente’t-tevvâbü’r-rahîm.
«Allâh’ım! Beni bağışla ve tevbemi kabûl buyur! Çünkü Sen tevbeleri çok kabûl eden ve çok merhamet edensin.» dediğini sayardık.” (Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1516; Tirmizî, Deavât, 38/3434)
Ebû Hüreyre (ra) da şöyle der:
“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den daha çok
“
أَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ
Estağfirullahe ve etubu ileyh
“Allâh’a istiğfâr eder ve O’na tevbe ederim!» diyen başka birini görmedim.” (Nesâî, Kübrâ, IX, 171; İbn-i Hibbân, Sahîh, III, 207/928)
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de şöyle buyururlardı:
“Bir kimse istiğfârı dilinden düşürmezse, Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu lûtfeder ve ona ummadığı yerden rızık lûtfeder.” (Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1518; İbn-i Mâce, Edeb, 57; Ahmed, I, 248; Hâkim, IV, 291/7677)
İSTİĞFARIN EN GÜZEL ŞEKLİ (İSTİĞFAR DUASI VE ANLAMI)
Şeddad bin Evs (radıyallahu anh)’dan Allah razı olsun, rivayetine göre Peygamber Efendimiz Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır: İstiğfar etmenin en güzelini sana öğreteyim mi? buyurdu ve
اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ وَاَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ* اَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ وَأَبُوءُ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ اِلاَّ أَنْتَ
Seyyidül İstiğfar Duası Okunuşu
Allahümme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene âlâ ahdike ve va’dike mesteta’tü eûzü bike min şerri mâ sana’tü ebûu leke bi-ni’metike aleyye ve ebûu bi-zenbî fağfir lî feinnehû lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente.
Seyyidül İstiğfar Duası Anlamı
Allah’ım! Sen benim Rabbimsin, senden başka ilah yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum. Ben gücüm yettiğince sana verdiğim söz ve vadimi yerine getirmeye çalışıyorum. Yaptığım işlerin kötülüğünden sana sığınırım. Bana verdiğin nimetlerini itiraf ediyorum. Beni bağışla. Zira günahları ancak sen bağışlarsın.
Peygamber Efendimiz (sav) sözlerine şöyle devam etmişlerdir;
“Her kim, bu Seyyidü’l-İstiğfâr’ı sevâbına ve fazîletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan ölürse, o Cennet ehlindendir. Yine her kim, sevâbına ve fazîletine gönülden inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse, o kişi de Cennet ehlindendir.” (Buhârî, Deavât, 2, 16; Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101; Nesâî, İstiâze, 57/5519; Tirmizî, Deavât, 15/3393)