Me’murun bih, yapılması emrolunan şeydir yani yapılmasına emir verilen iş demektir. Hüsün ise güzel anlama gelmektedir.
Me’mûrun bihin hüsnü İki kısma ayrılır:
Bir me’mûrun bih, ya kendisinde sabit bir hüsün ile vasıflıdır ki buna “hasen li-aynihî” denir veya zatının dışında sabit bir hüsün ile vasıflıdır ki buna da “hasen li-gayrihî” denir. Hasen li-aynihînin iki durumu vardır. Birinde, gerçek li-aynihî hasendir ki gizli kalmaya ihtimali yoktur, iman ve ikrar gibi. Diğeri de hükmen hasendir. Namaz ve oruç gibi.
Li-gayrihî hasen de iki türlüdür: Birincisinde, bizzat me’mûrun bih ile hüsnün dışındaki durum desteklenmiş olur. Cihad ve cenaze namazı gibi. Diğerinde ise me’mûrun bihin kendisiyle, hüsnün dışındaki durum desteklenmemiştir. Abdest ve cuma namazına koşmak gibi.
Li-aynihî hüsn ile li-gayrihî hüsnün hükümleri nelerden ibarettir?
Li-aynihî hüsnün hükmü, me’mûrun bihin ancak eda veya farziyetini düşürecek bir şeyin ortaya çıkması ile düşmesidir. Li-gayrihî hüsnün hükmü ise hüsnün dışındakinin farziyeti sebebiyle me’mûrun bihin farz olması, hüsnün dışındakinin düşmesiyle de o me’mûrun bihin düşmesidir.
Bir emir, li-aynihî hüsn kısmım mı, yoksa li-gayrihî hüsn kısmım mı gerektirir?
Karine olmaksızın bir emir, düşme ihtimali olmayan, gerçek li-aynihî hüsn kısmım gerektirir, ona yorumlanır. Çünkü mutlak bir emir, kemaline kullanılır.