Yemekten sonra nasıl dua edilir yani Peygamberimiz yemekten sonra nasıl dua ederdi? İşte yemekten sonra okunacak dualar Arapça-Türkçe anlamları.
Ebû Ümâme (ra)’den mervîdir ki: Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz yemekten sonra şöylece duâ etmişlerdir:
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ غَيْرَ مَكْفِىٍّ وَلَا مُوَدَّعٍ وَلَا مُسْتَغْنًى عَنْهُ رَبَّنَا
“Yâ Rabb! Sana, pek çok ve riya gibi şeylerden uzak ve yümn ü bereketi bulunan, nezd-i ulûhiyyetinde makbul olup merdûd olmayacak derece-i kemâl-i ihlâs üzere ve hiç bir sûrette kâfi görmiyeceğimiz ve dâima yapmaya devam edeceğimiz ve hiç bir surette bırakmıyacağımız ve kendisinden hiç bir vakit istiğna göstermiyeceğimiz bir hamd ile sana hamdederiz. Sen bizim Rabbimizsin; yani nîmetin her türlüsü ile bizi besleyen, yaşatansın.” (Buhârî, Et’ime, 54)
Yine Ebû Ümâme -radıyallahu anh-‘den rivayet olunduğuna göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir yemekten sonra şöyle duâ etmişlerdir:
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبَّنَا غَيْرَ مَكْفِيٍّ وَلَا مُوَدَّعٍ وَلَا مُسْتَغْنًى رَبَّنَا
“Sana hamd ederiz ey Rabbimiz! Nîmetinden müstağnî değiliz. Her dâim senin in’âm ve it’âmına; yani bize nîmet verip yedirmene muhtacız. Bu taam da vedâ taamımız olmayıp daha çok hayırlı ömürler ihsan ile, nankörlük edilmeyen, dâima şükür edilen nîmet ver ey Rabbimiz, yani sana dâima şükredeceğiz.” (Buhârî, Et’ime, 54)
Bir defasında da şöyle demişlerdir:
لَكَ الْحَمْدُ رَبَّنَا غَيْرَ مَكْفِيٍّ وَلَا مُوَدَّعٍ وَلَا مُسْتَغْنًى رَبَّنَا
“Yâ Rabb! Sana hamd ederiz. Bu hamdimiz senin ihsan etmiş olduğun nîmetlerine mukabil olamaz, ve senin azamet-i ulûhiyyetin ve rubûbiyyetin hakkını îfâya asla kâfi değildir. Sana gerektiği gibi hamdedemediğimiz için aczimizi arzederiz. Ey Rabbimiz! Zîrâ nimetlerini saymak mümkün değildir.”
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى كَفَانَا وَأَرْوَانَا غَيْرَ مَكْفِيٍّ وَلَا مَكْفُورٍ
“Allah Teâlâ Hazretlerine hamdederiz. Bize kifayet edecek derecede yemek ve sâir nimetlerini ihsan buyurdu. Yedirdi ve kanasıya içirdi. Allah Teâlâ Hazretleri’nin azamet ve ulûhiyyetinin hakkını tamamiyle îfâ edebilmek kâbil değildir. Ve Allah Teâlâ Hazretleri’nin sayılmayacak kadar çok nimetleri hiç bir sûretle inkâr edilemez.” (Buhârî, Et’ime, 54)
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz yine buyurmuşlardır ki: “Allah Teâlâ Sizden herhangi birinize yemek yedirdiği zaman:
اَللّٰهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِيهِ وَاَطْعِمْنَا خَيْرًا مِنْهُ
“Ey Rabbimiz! Bunu bize mübarek ve bereketli kıl ve bize bundan hayırlısını yedir” desin.