Mucizeler yaygın âdetlere ve tabiat kanunlarına zıt gibi görülmektedir. Fakat bunlar aslında (var olmaları) imkân dahilindedir ve yüz binlerce insanın seyrettiğine göre gerçekte olmuşlardır. Ayın ikiye bölünmesi mucizesi gibi.
Zaten tabiat kanunları da mümkün olan şeylerden ibarettir. Var olmaları mümkün olan şeyler ise ilâhı kudret ile meydana gelir ve kaybolup gidebilir.
İnsan bu kâinatı güzelce incelerse, gözlerine, harika sayılacak binlerce kudret eserleri çarpar. Artık Allah’ın kudretiyle mucize denilen harikalar da meydana gelmiş olur. Bunları aklı başında olan bir insan uzak göremez.
MUCİZE NEDİR?
Peygamberlere mahsus, ancak onların gösterebilecekleri harikulade hallere mucize denilir. Mûcize, Allah’ın peygamberlerini doğrulamak ve desteklemek için yarattığı, insanların benzerini getirmekten âciz kaldığı olağanüstü bir durumdur. Diğer bir ifade ile Mucize: Peygamberlerin, peygamber olduklarını isbat etmek için Allah’ın yardımı ile gösterdikleri olağanüstü olaylardır. Ümmetlerinin istekleri üzerine, Allah elçisi Peygamberlerin, peygamberliklerini isbat için gösterdikleri bu olağanüstü olaylar “hiç bir teknik, fennî veya başka sebebe bağlı değildir.” Allah’ın dilemesiyle istenilen her an gösterilebilir. Apaçık meydandadır. Allah, Peygamberlerini mucizelerle kuvvetlendirmiştir. Peygamberlerin haricinde hiç kimse, ne kadar üstün insanlar olurlarsa olsunlar mucize gösteremezler. Böyle bir iddiada bulunan insanlar kafir olurlar.