Elhamdülillah اَلْحَمْدُ ِلله sözlükte “Hamd Allah’a mahsustur; Allah’a hamdolsun, şükürler olsun” demektir. Yani Elhamdülillah kelimesi “Şükür Allah’adır, Allah’a şükürler olsun, hamd Allah’adır” gibi övgü ve saygı ifade eden bir söz öbeğidir.
Peygamber Efendimiz, hamdin fazîletini şöyle beyân eder:
– Elhamdülillah demek, şükürlerin başıdır. Allahü teâlâya şükretmeyen O’na hamd etmemiş (senâ etmemiş, O’nu övmemiş) olur. (Hadîs-i şerîf-Künûz-ül-Hakâyık)
– Zikrin (Allahü teâlâyı anmanın) en üstünü, Elhamdülillah demektir. (Hadîs-i şerîf-Künûz-ül-Hakâyık)
– “Temizlik îmânın yarısıdır. «Elhamdülillâh» duâsı mîzânı, «Sübhânallâhi ve’l-hamdülillâh» sözleri ise, yer ile gökler arasını sevap ile doldurur. Namaz nûrdur; sadaka burhândır; sabır ziyâdır. Kur’ân, senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir. Herkes sabahtan (pazara çıkar) nefsini satar; kimi onu âzâd, kimi de helâk eder.” (Müslim, Tahâret 1; Tirmizî, Deavât 85/3517)
– Bir kul bir defa “Elhamdü lillah” dediği zaman yer ile gök arası sevab ile doldurmuş olur. İkinci defa “Elhamdü lillah” dediği zaman yerin yedi kat göklerin üstüne kadar olan bu arası sevab ile doldurmuş olur. Üçüncü defa “Elhamdü lillah” dediği zaman Allah-ü Teâlâ bu kuluna “Ey kulum işte al” buyurur. Yani Yüce rabbimiz “Ey kulum dilediğini dile dileğin verilecektir muradını iste muradın yerine getirilecektir. Dilek ve muradın gerçekleşecektir. Sen hemen iste…” buyurmuş demek olur. (İmam-ı gazâli İhyâ)