Tefsir ilminde önemli bir yer işgal eden bu konu üzerinde alimlerimiz çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir. Nasih ve Mensuh denildiğinde itikatle ilgili olmayıp da amelle ilgili bulunan bir ayetin, hükmünün, daha sonra nazil olan bir ayetle ortadan kaldırılması anlaşılır. Bu tür bir nesh aklen caiz ve mümkündür. Nitekim Kur”an-ı Kerim daha önceki Kutsal kitapların ameli hükümlerini neshederek yeni ve büyük hükümler koymuştur. Nasih denildiğinde hükmü kaldırılan, mensuh denildiğinde de o hükmü kaldıran ayete denilir. Tekrar belirtmek gerekirse; önceki hükmü kaldıran Ayete nasih, hükmü kaldırılan ayete’de mensuh denilir.
Peygamberden peygambere hükümlerde değişme olmuştur. Mesela Adem (a.s.)’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmelerine dinen izin verildiği halde bu hüküm sonradan kaldırılmıştır. Yahûdîlere cumartesi günü çalışmak yasaklanmış iken, İncil’in gönderilmesiyle bu yasak kaldırılmıştır. Kur’ân’da neshin var olup olmadığı konusunda İslâm bilginleri ihtilaf etmişlerdir.