Muhaddis, Arapça bir kelime olup, genelde hadis ilmiyle uğraşan kimse demektir. Diğer bir ifade ile Muhaddis; Hadis rivayet eden kimse, Hadis ilmiyle uğraşan ilim adamı, Hz Peygamber (s.a.s)’den rivayet edilen her şeyin senetlerini, Peygamberimizden sonra bu bilginin kendisine nasıl ulaştığını, senedindeki ravilerin güvenilir olup olmadıklarını bilen kimse demektir.
Bu zor ve ağır bir iş olduğu için herkes muhaddis olamaz. Bir muhaddis en azından Peygamber Efendimizden (sav) rivayet edilen bir hadisin senetlerini, hadis rivayet eden ravilerin hallerini çok iyi bilmek, bunları ezberlemek zorundadır. Bu kuvvetli bir hafızayı, üstün bir İlmî seviyeyi gerektirir. İslâm tarihi içinde bir çok muhaddis yetişmiş ve değerli eserler meydana getirmişlerdir. İmam-ı Buhari ve İmam-ı Malik Muhaddislerin büyüklerindendir.
Muhaddisi raviden ayıran fark, onun, rivayet ve dirayet yönünden mahir, sahih olan hadisi sakiminden ayırdedebilecek bir melekeye sahip, hadise müteallik bütün ilimleri ve hadisçilerin ıstılahlarına vakıf hadis ravilerinden mü’telif ve muhtelif, müttefik ve müfterik olanları ve hadislerdeki garib lafızları iyi bilen bir kimse olmasıdır. Bu bilgilere sahip olan bir hadisci muhaddis ismine lâyık olur.