Cuma namazı; Cuma günü öğlen namazı vakti içinde bir hutbeden sonra cemaatle ve cehren kılınan iki rekat farz-ı ayn namazdır. Cuma, cem olmak, toplanmak anlamlarına gelir.
Cuma Namazının farz olmasının şartları
Cuma namazı herkese farz değildir. Cumanın farz olması için şu şartların bulunması gerekir.
1- Akıl, baliğ ve erkek olmak: Büluğa ermemiş çocuklarla kadınlara farz değildir.
2- Hür olmak: Hürriyetten yoksun bulunan esir ve kölelerle, ceza evindeki hükümlülere, Cuma günü öğle namazını kılmaları yeterlidir. Kendisine Cuma namazı farz olmayan köle esir veya mahkumlar her ne sûretle olursa olsun, Cuma’yı kılmış olsalar, sahih olur.
3- Mukîm olmak: Yolcuya Cuma namazı farz değildir.
4- Hasta olmamak veya bazı özürler bulunmamak: Namaza gidince hastalığının artmasından veya uzamasından korkan kimselere Cuma farz olmaz. Yine, hasta bakıcı, aciz ihtiyar, gözü görmeyen, ayaksız, kötürüm ve müslümanlar Cuma’yı kılarken onların güvenliğini sağlamakla görevli olan emniyet nöbetçisi gibi özrü bulunanlar, vakit bulunca öğle namazı kılmakla yetinirler. Ancak bu kimseler cemaatle Cuma namazına katılırlarsa yeterli olur. Ayrıca, düşman korkusu, şiddetli yağmur ve çamur, ağır bir hastaya bakma gibi özürler de Cum’a namazını
kılmamayı mübah kılan özürlerdir. Körün, elinden tutup camiye götürecek kimsesi olursa, Cuma’yı kılması İmam Ebu Yusuf ve Muhammed’e göre farz olur.
Üzerlerine Cuma namazı kılması farz olmayan müslüman kimseler, Cuma’yı kılmaya imkan bularak kılsalar, vaktin farzını eda etmiş olurlar, artık o günün öğle namazını kılmaları gerekmez. Cuma namazı kılmaları farz olmayan kimseler, bulundukları bölgede Cuma namazı kılınıyor ise, öğle namazını cemaatle değil, yalnız başlarına kılarlar. Bulundukları bölgede Cuma namazı kılınmıyor ise, öğle namazlarını cemaatle kılabilirler.