İnfak, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla kişinin başkaları için gönülden yaptığı harcama ve bağıştır. Diğer bir ifade ile infak, Allah’ın (cc) hoşnutluğunu kazanma yolunda kendi emeğinden, alın terinden hak sahiplerine (muhtaçlara) vermektir. İnfak, nafaka verip geçindirme, besleme, doyurma mânâlarındadır. İnfakta bulunan kişi, bu davranışlarıyla sadece başkalarına yardımda bulunmuş ve bir ihtiyacı gidermiş olmaz. O kişi aynı zamanda hiçbir alışverişin, dostluğun ya da aracının olmayacağı kıyamet günü gelmeden önce bir hazırlık yapmış, Allah’ın bir isteğini yerine getirmiştir. Bakara suresinde Cenabı Hak, kurtuluşa erecekler için “o muttakiler ki, gaybe iman ederler,namazlarını dosdoğru kılarlar ve Allahın kendilerine verdiği rızıklardan infak ederler.işte onlar felaha (gerçek kurtuluşa) ereceklerdir.” Buyurulmaktadır.
İyi ahlâka sahip bir mümin, infak ederken Allah’ın kendisine verdiklerinin iyilerinden seçerek verir. Kazandıklarından, bollukta ve darlıkta, gece ve gündüz, gizli ve açık başkaları için harcamada bulunur. Böylece verdiği her bir şeyin Allah katında her başağında yüz tane olan yedi başak bitiren bir tohum gibi, yedi yüz kat bir bereketle karşılık bulacağını bilir.
İnfakta bulunan insan aynı zamanda düşünceli, diğerkâm, yardımsever, şefkat ve merhamet ehli, maddeten ve mânen temiz olmayı seven, hediyeleşmekten hoşlanan biridir.
“înfak”ın anlamını kavramamış bir İnsandan hor görme, incitme, başa kakma, gösteriş, katılık, saygısızlık ve tepeden bakma beklenebilir.
înfak, insanlar arasında dayanışmayı, yoksunların ve yoksulların dertlerinin farkedilip giderilmesini sağlar. Zengin ve fakir arasında sevgi bağları kurar; toplumsal dengeyi korur; kıskançlık ve düşmanlıkların önünü keser. Hırsızlık ve rüşvet gibi haksız kazanç yollarına sapmaktan insanları muhafaza eder, bireyi malın mülkün tutsağı olmaktan kurtarır.