Tevessül; lügatte başvurmak, istiğase ise yardım dilemektir. Fıkhi ve tasavvufi ıstılahta ise tevessül; herhangi bir peygamberi, meleği yada evliya bir zatı, ihtiyaç duyulan bir hususun çözümü için yüce Allah’a ulaşma ve yakarışta vesie kılmaktır. Örneğin;
– “Ya rabbi şu zat hatırına benim şu ihtiyacımı karşıla ve gerçekleştir!“ vs. gibi sözler söylemek tevessül’dür.
İstiğase ise; Herhangi bir ihtiyacın gerçekleşmesi yada giderilmesi hususunda bizzat adı geçen zatlardan yardım ve medet çağrısı yapmaktır. Örneğin;
– “Ya rasûlallah! Benim şu ihtiyacımın giderilmesi ve gerçekleşmesi hususunda senden medet umuyorum! Bana yardım et! Bana iğase et!” vb. sözler söylemek istiğasedir.
Tevessül ve İstiğase Allah’a Yapılırsa
Herhangi bir kulu vasıta kılmadan sadece Allah’a yönelik tevessül ve istiğase yapılmasının caiz olduğuna dair alimler arasında hiçbir ihtilaf yoktur.
İbadetlerle Allah’a tevessül edilmesinde de ihtilaf yoktur. Dolayısıyla kişi amel ve ibadetlerini aracı kılıp;
– “Ya rabbi namazımla, orucumla vs. şu husûsla ilgili sana tevessül ediyorum!” demesinde hiçbir mahzur yoktur.
Tevessül ve İstiğâse Etmenin Hükmü
Ehl-i sünnet alimlerinin cumhurunun görüşü, tevessül ve istiğase’nin meşrû olduğu yönündedir. Onlara göre; tevessül yada istiğâse yapan kişinin kalbinde ve i’tikâdında, söz konusu ihtiyâçlarının esâs gidericisi ve gerçekleştiricisi Yüce Allah olduğu inancı bulunmaktadır. Ayrıca tevessül ve istiğâsenin; söz konusu olan zâtların, onun has kulları oldukları için onun yüce katından geri çevrilmeyecek önemli hatırlarının bulunduğu inancından kaynaklandığını ifâde etmektedirler. Tevessül ve istiğase yapan hiçbir mü’min, bu zatları -haşa- Allah’a eş koşma gibi en ufak bir i’tikâd taşımamaktadır.
Fıkıh ve tasavvuf kaynakları ile bu alanda sözü mu’teber âlimlerin kitapları araştırılırsa, hepsinin de tevessül ve istiğâseyi câiz gördükleri görülecektir. Ancak son asırların âlimlerinden İbn-i Teymiyye, cumhûrun yukarda îzâh edilen görüşüne aykırı görüş beyân etmiş ve onun bu görüşü, sadece Vahhâbîler arasında ve çok marjinal sayılacak çevrelerce kabûl görmüştür.