Kıran Haccı nedir: Aynı hac mevsimi içinde umre yaptıktan sonra ihramdan çıkmadan yapılan hacca, “kıran haccı”; bu haccı yapana “karin” denir. Kişi, umre ile haccı beraber yapmak üzere ihrama girer; umreyi tamamlar, ihramdan çıkmaz; ihramın gereklerine riayet ederek hac fiillerine başlar, kudüm tavafını yapar, Arafat’ta durur, bayramın birinci günü Akabe cemresini attıktan sonra kurbanını kesip tıraş olur, ihramdan çıkar. Temettu’ ve kıran haccı yapanlara şükür kurbanı kesmek vaciptir, ifrat haccı yapanın böyle yükümlülüğü yoktur, dilerse nafile kurban kesebilir. Kıran haccında da şükür kurbanı kesemeyen kimse, bayramdan önce üç gün, evine döndükten sonra yedi gün olmak üzere, on gün oruç tutar. Allahu Teala şöyle buyurur: “Güvene kavuştuğunuz zaman hac zamanına kadar umre ile faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser, kurbanı bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de döndüğünüz zaman olmak üzere tam on gün oruç tutar. Bu, ailesi Mescid i Haram civarında oturma-yanlar içindir.” (Bakara Suresi 196. Ayet) Temettu’ veya kıran haccı yapan kimsenin şükür kurbanı kesmeye gücü yetmez ve kurban bayramından önceki üç gün orucu da tutmamış bulunursa, sonraki yedi günü de tutması gerekmez. Bunun yerine kurban kesmesi gerekir. Kurban kesemeyecek durumda ise ihramdan çıkar, fakat bu kez, iki kurban lazım gelir. Birisi temettü’ veya kıran kurbanı, diğeri kurban kesmeden ihramdan çıktığı için ceza kurbanıdır.
Mekkelilere ve mikat sınırları dahilinde oturanlara temettü’ veya kıran haccı yoktur. Onlar yalnız ifrad haccı yaptıklarından şükür kurbanı kesmeleri gerekmez. (el-Kasanî, Bedayiu’s-Sanayi’, II, 167; ibnü’l-Hümam, Fet-hu’l-Kadîr, II, 199 vd., 214, 288-294; el-Meydanî, el-Lübab; l, 192 vd.; ez-Zeylaî, Nasbu’r-Raye, III, 99,113; ez-Zühaytî, a.g.e, 111,133 vd.)
Haccı Kıran İle İlgili Hadisler
Resulullah (sav)’ı hacc ve umre her ikisi için de (ihrama girip) telbiye çekerken işittim. Bekr İbnu Abdillah el-Müzeni demiş ki: “Ben bunu Abdullah İbnu Ömer (ra)’e söyledim. Bana: “Resulullah (sav) sadece hacc için telbiye getirdi” diye cevap verdi. Sonra tekrar Enes (ra)’le karşılaştım ve İbnu Ömer’in sözünü kendisine aktardım. Bana (kızarak): “Galiba bizi çocuk yerine koyuyorsunuz. Ben Resulullah (sav)’ı: “Umre ve hacc için lebbeyk!” derken işittim” dedi.
Ravi: Enes
Kaynak: Buhari, Taksiru’s-Salat 5, Hacc 24, 25, 27, 117, 119, Cihad 104, 126; Müslim, Hacc 185, (1232); Ebu Davud
es-Subeyy İbnu Ma’bed dedi ki: “Ben Hıristiyan bir bedevi idim. Sonradan Müslüman oldum. Kabilemden Hüzeym İbnu Sürmüle adında bir kimseye gelerek: “Hey adamım, ben cihad hususunda hırslıyım. Hacc ve umre yapmayı da üzerime vecibe buldum. Ben bu ikisini nasıl birleştirebilirim?” diye sordum. Bana: “İkisini birleştir ve kolayına gelen bir kurban kes” dedi. Ben de ikisine birden (niyet edip) ihrama girdim. (Küfe’ye bir merhale mesafedeki) Uzeybe nam mevkiye geldiğim zaman Selman İbnu Rebia ve Zeyd İbnu Suhan ile karşılaştım. Ben hacc ve umre her ikisi için ihramdaydım. Biri diğerine benim hakkımda: “Bu adam devesi kadar da bilgili değil” dedi. Bunu işitince tepeme dağ yıkıldı zannettim. Doğru Ömer İbnu’l-Hattab (ra)’a gittim. Ben, hac ve umre her ikisi için de ihramımı devam ettirerek, hikayemi anlattım. Hz. Ömer bana: “Hz. Peygamber (sav) sünnetine irşad edilmişsin” dedi.”
Ravi: Ebu Vail
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 24, (1799); Nesai, Hacc 49, (5, 146, 147); İbnu Mace, Menasik 38, (2970)
Cafer İbnu Muhammed babasından naklediyor: “Mikdad İbnul-Esved, (Mekke yolu üzerindeki Sükya nam karyede) Hz. Ali (ra)’nin yanına girdi. Hz. Ali, bu sırada develerine un ve ağaç yaprağı karışımı yemlerini veriyordu. Mikdad: “Şu Osman İbnu Affan (ra) hacc ve umrenin arasını birleştirmeyi yasaklıyor” dedi. Hz. Ali (ra), ellerinde un ve yaprak bulaşığı olduğu halde dışarı çıktı. -Kollarındaki un ve yaprak bulaşığını hiç unutmayacağım- doğru Hz. Osman’ın yanına girdi. “Sen,” dedi “hacda umrenin arasını birleştirmeyi yasaklıyormuşsun, doğru mu?” Hz. Osman (ra) şu cevabı verdi: “Bu benim reyimdir!” Hz. Ali: “Umre ve hacc için lebbeyk!” diyerek, öfkelenmiş olarak çıktı.”
Ravi: Cafer İbnu Muhammed
Kaynak: Muvatta, Hacc 40, (1, 336)
Resulullah (sav) hacc ve umreyi birleştirip, her ikisi için de tek bir tavaf yaptı.
Ravi: Cabir
Kaynak: Tirmizi, Hacc 102, (947); Nesai, Hacc 144, (5, 226); İbnu Mace, Menasik 39, (2973)
Hac ile umreyi birleştiren kimseye tek bir tavaf yeterlidir, ikisinin ihramından birlikte çıkar.
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Buhari, Hacc 77, 105, Muhsar 1, 3, 4, Megazi 35; Müslim, Hacc 181, (1230); Tirmizi, Hacc 102, (947);
Tirmizi’de şöyle gelmiştir: “Kim hacc ve umre için ihrama girerse, her ikisinin de ihramından çıkıncaya kadar, tek tavaf, tek sa’y yeterlidir.
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Tirmizi, Hacc 102, (948); İbnu Mace, Menasik 39, (2975)
Haccac-ı Zalim, Abdullah İbnu Zübeyr (ra)’le savaşmak üzere Mekke’ye indiği zaman, Abdullah İbnu Abdillah ile Salim İbnu Abdillah geldiler ve Abdullah İbnu Ömer (ra)’le konuştular: Kendisine: “Bu yıl haccı terketmen sana bir zarar vermez. Zira biz, halk arasında savaş çıkıp seninle Beytullah arasına girileceğinden korkmaktayız” dediler. Abdullah onlara: “Benimle Beytullah arasına girilerek engel çıkarılırsa, ben de Kureyş’in Hz. Peygamber’le Beytullah arasına girdiği zaman Resulullah’ın davrandığı şekilde davranırım. Şahid olun, şu anda umreye niyet ettim!” dedi ve derhal kalkıp Zülhuleyfe’ye gitti. Umreye niyet ederek ihram giydi, telbiye getirdi. Sonra şunu söyledi: “Yolumu serbest bırakırlarsa umremi tamamlarım. Beytullah’la aramda engel olurlarsa Resulullah (sav)’ın yaptığı gibi yaparım.” Ve şu ayeti tilavet etti. (Mealen): “Resulullah’ta sizler için güzel örnek vardır” (Ahzab 21). Sonra yoluna devam etti ve Beyda sırtına kadar geldi. Orada: “Bunların ikisinin hükmü de aynı. Eğer benimle umrem arasına girip mani olurlarsa haccıma da mani olmuşlar demektir. Sizleri şahid kılıyorum, umre ile birlikte hacca da niyet ettim” dedi. Yoluna devam etti. Kadid’e geldiği zaman bir kurbanlık aldı. Sonra (Mekke’ye girip) hacc ve umre her ikisi için tek bir tavsif yaptı.” Bir rivayette şöyle denmiştir: “Her ikisi için de ihrama girdi ve böylece Mekke’ye geldi. Beytulah’ı tavaf etti. Safa ve Merve arasında sa’y etti, buna bir ilavede bulunmadı, ne kurban kesti, ne traş oldu, ne taksirde bulundu, ne de ihramla haram ettiği şeylerden birini nefsine helal kıldı. Kurban gününe kadar bu hal üzere devam etti. O gün kurban kesti, traş oldu. ilk yaptığı tavafla hem haccin hem de umrenin tavafını yerine getirdiği kanaatinde idi. Sonunda: “Resulullah (sav) böyle yapmıştı” dedi.
Ravi: Nafi’
Kaynak: Buhari, Hacc 77, 105, Muhsar 1, 3, 4, Meğazi 35; Müslim, Hacc 180-183, (1230); Muvatta, Hacc 42, (1,