Peygamber Efendimizin Çocuklara Şefkati
Hz. Peygamber çocuklara son derece şefkat gösterirdi. Seferden döndüğünde yolda karşılaştığı çocukları kendi bineğine alır, önüne arkasına oturturdu. Yolda rastladığı çocuklara Önce kendisi selam verirdi.
Bir gün Hâlid b. Saîd, Hz. Peygamber’in huzuruna geldi. Yanında küçük kızı da vardı ve kırmızı bir elbise giymişti. Hz. Peygamber ona: “Sene! Sene!” buyurdu. Habeş dilinde haseneye “sene” denirdi ve “güzel kız” anlamına gelirdi. Kız Habeşistan’da doğduğu için bu ilişkiden dolayı Habeşistan dilinden bir kelime olan “sene” kelimesini “hasene= güzel kız” yerine kullanmıştı. Hz. Peygamber’in mübarek sırtında peygamberlik mührü vardı. Kabarık bir et parçası şeklinde olduğu için her çocuk normal dışı şeyler gördüklerinde onunla oynamaya başlarlar. O da peygamberlik mührüyle oynamaya başladı. Hâlid azarlayarak öyle yapmamasını istediyse de Hz. Peygamber ona engel oldu ve “Bırak oynasın” buyurdu.
Bir keresinde Hz. Peygamber’e bir yerden kumaş geldi. Arasında iki tarafı işlemeli bir de elbise vardı. Hz. Peygamber yanındakilere; “Bu elbiseyi kime vereyim?” deyince hiç kimse cevap vermeyerek sustu. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem “Ümmü Hâlid’i getirin” buyurdu.[554] Ümmü Halid getirilince elbiseyi ona giydirdi ve iki kez “Bunu giy, üzerinde eskisin” buyurdu. Elbisede bulunan çiçek işlemesini parmaklarıyla göstererek “Ümmü Hâlid! Bak bu güzel, bu çok güzel!” diyordu. Yukarıda da geçtiği gibi Ümmü Hâlid Habeşistan’da doğmuştu ve birkaç yıl orada kalmıştı. O yüzden de Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem ona Habeş dilinde “sene” Arap dilinde de “hasene= güzel kız” anlamına gelen kelimeyle hitap etmişti.
Sahabeden biri anlatır: “Çocukluğumda ensarm hurmalığına gider ve ağaç çubuklarla vurarak hurma düşürürdüm. Bir defasında insanlar beni yakalayıp Hz. Peygamber’e götürdü. Hz. Peygamber, “Neden çubukla vuruyorsun?” diye sordu. Ben de “Hurmaları düşürüp yemek için” deyince Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem; “Olgunlaşıp kendiliğinden yere düşen hurmaları ye, çubuk vurma” diyerek başımı okşadı ve dua etti.
Anne ve çocuk sevgisiyle ilgili olaylar Hz. Peygamber üzerinde derin etki yapardı. Bir gün çok fakir bir kadın Hz. Aişe’nin yanına geldi. Yanında küçücük iki kız vardı. O sırada Hz. Aişe’nin evinde bir köşede duran tek hurmadan başka hiçbir şey yoktu. Onu alıp o kadma verdi. Kadın hurmayı ikiye bölüp yanındaki iki kız çocuğuna eşit şekilde verdi. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem eve geldiğinde Aişe (ra) bu olayı kendisine anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Allah, bir kimseyi evlat sevgisiyle imtihan eder de o kimse bu sevgiyi hakkıyla gösterirse, o kişi cehennemden korunmuş olur'” buyurdu.
Enes (ra) anlatmıştır: “Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem her zaman şöyle buyururdu: “Namaza başlarken namazı geç bitirmeye niyetlenirdim. Ansızın saflar arasından bir çocuğun ağlama sesi gelince namazı kısaltırdım. Annesine haksızlık olabilir diye böyle yapardım.
Hz. Peygamber’in bu sevgi ve şefkati müslüman çocuklarla sınırlı değildi. Aksine müşriklerin çocuklarına da aynı şekilde şefkat gösterir, ilgi duyardı. Bir keresinde bir savaşta birkaç çocuk kargaşa sırasında öldürüldü. Hz. Peygamber olayı haber alınca çok üzüldü. Sahabeden biri, “Ey Allah Resulü! Onlar müşrik çocuklarıydı” deyince Hz. Peygamber: “Müşrik çocukları bile olsalar, çocuklar her zaman temizdir. Dikkat edin kesinlikle çocukları öldürmeyin, dikkat edin kesinlikle çocukları öldürmeyin. Her canlı Allah’ın yarattığı temiz fıtrat üzere doğar” buyurdu.”
Bir yerden taze meyveler getirildiğinde Hz. Peygamber, bunları yanında bulunanlar arasındaki en küçük yaşta olanlara ikram ederdi. Çocukları öpüp severdi. Bir gün bu şekilde çocukları severken bir bedevi geldi ve: “Sen çocukları seviyorsun, benim on çocuğum var. Şu ana kadar hiçbirini böyle okşayıp sevmedim” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem: “Allah Teâlâ senin kalbinden sevgiyi çekip almışsa ben ne yapayım?” buyurdu.
Câbir b. Sümre (ra) sahabedendi. Çocukluğuna ait bir olayı şu şekilde anlatıyor: “Bir gün, Hz. Peygamber’in arkasında namaz kıldım. Namazı bitirdikten sonra Hz. Peygamber evine doğru yürüyüp gitti. Ben de O’nun arkasından yürüdüm. Bu arada o taraftan birkaç çocuk daha çıkıp geldi. Hz. Peygamber onlarla birlikte beni de sevdi.
Hicret sırasında Hz. Peygamber Medine’ye giriyordu. Ensarın kız çocukları evlerinin kapılarından çıkarak şarkılar söylüyorlardı. Hz. Peygamber onların yanından geçerken “Ey kız çocukları! Beni seviyor musunuz?” diye sordu. Hepsi de “Evet ey Allah Resulü!” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber “Ben de sizi seviyorum” buyurdu.
Hz. Aişe küçük yaşta Allah Resulü’nün evine gelin gelmişti. Mahallenin kız çocuklarıyla oyun oynardı. Hz. Peygamber eve geldiğinde kız çocukları ondan çekinip şuraya buraya saklanırlardı. Hz. Peygamber ise onları teskin eder, oyunlarına devam ermelerini sağlardı.