Borç içinde yüzmek deyiminin anlamı
Aşırı derecede borçlu olmak.
Örnek: İki yıldır borç içinde yüzüyorlar.
Örnek 2: Biz borç içinde yüzüyoruz, sen hala sorumsuzca para harcıyorsun.
Örnek 3: Hesap kitap yapmadan hareket edersek, borç içinde yüzmekten kurtulamayacağız.
Derisini yüzmek deyiminin anlamı
* Derisini soymak, sıyırmak.
* İşkence ederek öldürmek.
* Birinin bütün varlığını elinden almak.
Örnek: Kurban derisini yüzmeye çalışıyor.
Örnek 2: Akıllı olsun, yoksa derisini yüzerler.
Örnek 3: Sahte gelin, damadın derisini yüzmüş.
Yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek deyiminin anlamı
Uzun sürmüş bir işi bitirmek üzere olmak.
Örnek: Şu anda çok işim var, yüzüp yüzüp kuyruğuna geldim.
Örnek 2: Yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişken neden vazgeçiyorsun?
Para içinde yüzmek deyiminin anlamı
Çok fazla parası olmak.
Örnek: Para içinde yüzdüğü için yoksulluğun ne demek olduğunu bilmez.
Örnek 2: Eğer bu işi alırsak para içinde yüzeceğiz.
İçinde yüzmek gelmek deyiminin anlamı
Olumlu veya olumsuz bir durumun aşırı derecesinde bulunmak.
Örnek: Para içinde yüzen bir insan.
Örnek 2: İki yıldır borç içinde yüzüyoruz.
Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik deyiminin anlamı
Uğraştığımız, uzun süren bir işi bitirmek üzereyiz.
Örnek: Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik çok şükür, iki güne biter.
Yüze yüze kuyruğuna gelmek deyiminin anlamı
Uzun sürmüş bir işi bitirmek üzere olmak.
Örnek: Şu anda çok işim var, yüze yüze kuyruğuna geldim.
Can sıkıntısı içinde yüzmek deyiminin anlamı
Yapılacak iş ve bir şeyle oyalanma imkanı bulamamaktan sürekli sıkıntı duymak.
Örnek: Sabahtan beri elektrik yok, can sıkıntısı içinde yüzüyoruz.
Örnek 2: Can sıkıntısı içinde yüzen varsa yanıma gelsin.
Yüzer havuz
Açık denizde gemi onarımında kullanılan havuz.
Örnek: Yüzer havuzda işe başladı.