Zar zor deyiminin anlamı
* Güçlükle, zorla, istemeye istemeye.
* “Ucu ucuna, kıt kanaat, istenilen ölçüye ancak yaklaşabildi.” anlamında kullanılır.
Örnek: Düğüne zar zor getirdik adamı.
Örnek 2: Zar zor biraz para alabildik.
Örnek 3: Zar zor giydi bu pantolonu.
Örnek 4: Eşim hasta olalı zar zor geçinebiliyoruz.
Zor bela deyiminin anlamı
Türlü zahmet ve güçlükler çekerek.
Örnek: Bu karlı havada zor bela gelebildik.
Zor tutmak deyiminin anlamı
Güçlükle kontrol etmek.
Örnek: Son derste çocukları sınıfta zor tuttum.
Örnek 2: Camide gülmemek için kendimi zor tuttum.
Zor gelmek deyiminin anlamı
Bir işin yapılması birine güç gelmek.
Örnek: Sabah erken kalkmak çok kişiye zor geliyor.
Örnek 2: İnşaat işlerinde çalışmak zor gelince işi bıraktı.
Zor alıma çarpmak deyiminin anlamı
Kişi mallarına devlet adına yasal olarak el koymak, müsadere etmek.
Örnek: Yasa dışı işlere bulaşınca, zor alıma çarptırıldı.
Zor kullanmak deyiminin anlamı
Bir işin yapılması için her türlü baskıya başvurmak.
Örnek: Göstericiler dağılmayınca, polis zor kullanmak durumunda kaldı.
Zor zar deyiminin anlamı
* Zahmet çekerek, zorluklarla, kısıtlı imkanlarla.
* İsteme istemeye, isteksizce.
Örnek: Adama zor zar geçiniyor.
Örnek 2: Laf söyleme, zaten zor zar geldi.
Zor oyunu bozar deyiminin anlamı
Ciddi bir neden dolayısıyla bir sözün yerine getirilmeyişine mazeret olarak söylenir.
Örnek: Dün akşam gelemedim, babam izin vermedi. Zor oyunu bozar biliyorsun.
Sabahı zor etmek deyiminin anlamı
Bir türlü sabah olmamak.
Örnek: Yeni arabama kavuşmak için sabahı zor ettim.
Örnek 2: Seninle görüşeceğim diye, heyecandan sabahı zor ettim.