Tedirgin etmek deyiminin anlamı
Huzurunu ve rahatını bozmak.
Örnek: Arabayı hızlı kullanması beni tedirgin ediyor.
Örnek 2: Köpeğin yaklaşması çocukları tedirgin ediyor.
Örnek 3: Saçma sapan sebeplerle insanları tedirgin etmeye hakkınız yok.
Tedirginlik duymak deyiminin anlamı
Huzursuz ve rahatsız olmak.
Örnek: Tedirginlik duymanızı gerektirecek bir durum yok.
Örnek 2: Ortaya çıkan bir durumdan tedirginlik duyan sensin.
Tedirgin davranmak deyiminin anlamı
Huzursuz ve rahatsız bir şekilde hareket etmek.
Örnek: Ehliyet olmayınca tedirgin davranması normal.
Örnek 2: Tedirgin davranmanın sebebi suçlu olman mı?
Tedirgin olmak deyiminin anlamı
Huzuru ve rahatı bozulmak.
Örnek: Dışarıdan garip sesler gelince tedirgin oldum.
Örnek 2: Tedirgin olmanızı gerektirecek bir durum yok.
Örnek 3: Lütfen tedirgin olmayın, ben şimdi gidiyorum.
Örnek 4: Ortaya çıkan bir durumdan tedirgin olan var mı?
Tedirginlik vermek deyiminin anlamı
Huzursuz ve rahatsız etmek.
Örnek: Binadaki çatlaklar çevredekilere tedirginlik veriyor.
Örnek 2: İşimizi kimseye tedirginlik vermeden halledeceğiz.
Tedirgin edilmek deyiminin anlamı
Huzuru ve rahatı kaçırılmak.
Örnek: Kimse bu saatte tedirgin edilmek istemez.
Örnek 2: Köpek tedirgin edildiği için saldırganlaştı.