Alaka çekmek deyiminin anlamı
Çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, ilgi çekmek, alaka toplamak veya alaka uyandırmak.
Örnek: Çocuklarda alaka çekmek için palyaço kıyafeti giydi.
Örnek 2: Gömleğindeki leke alaka çekmesin diye eliyle kapatıyordu.
Örnek 3: Hazırladıkları sergi çok alaka çekti.
Örnek 4: Çocuklara alaka çekici bir masal anlat.
Alaka uyandırmak deyiminin anlamı
Çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, ilgi toplamak veya ilgi uyandırmak.
Örnek: Çocuklarda alaka uyandırmak için palyaço kıyafeti giydi.
Örnek 2: Gömleğindeki leke alaka uyandırmasın diye eliyle kapatıyordu.
Örnek 3: Hazırladıkları sergi çok alaka uyandırdı.
Örnek 4: Çocuklara alaka uyandırıcı bir masal anlat.
Alakasını toplamak deyiminin anlamı
Çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, ilgi çekmek, ilgi toplamak veya ilgi uyandırmak.
Örnek: Çocukların alakasını toplamak için palyaço kıyafeti giydi.
Örnek 2: Gömleğindeki leke kimsenin alakasını toplamasın diye eliyle kapatıyordu.
Örnek 3: Hazırladıkları sergi konukların alakasını topladı.
Örnek 4: Çocukların alakasını toplayan bir masal anlat.
Alaka duymak deyiminin anlamı
Bir işe, bir olaya, bir kimseye önem vermek, yakınlık duymak, ilgi duymak.
Örnek: Matematik dersine hiç alaka duymuyorum.
Alakasını kesmek deyiminin anlamı
İlgisi kalmamak, ayrılmak.
Örnek: Sevda ile alakasını kesmiş.
Örnek 2: Bugün o firma ile alakasını kesti.
Alakadar olmamak deyiminin anlamı
İlgilenmemek.
Örnek: Düğünde kimse bizimle alakadar olmadı.
Örnek 2: Yine alakadar olmayacaksan gelmem.
Örnek 3: Sevdiğini söylüyorsun, ama benimle hiç alakadar olmuyorsun.
Alaka toplamak deyiminin anlamı
Çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, ilgi toplamak veya alaka uyandırmak.
Örnek: Çocuklarda alaka toplamak için palyaço kıyafeti giydi.
Örnek 2: Gömleğindeki leke alaka toplamasın diye eliyle kapatıyordu.
Örnek 3: Hazırladıkları sergi çok alaka topladı.
Örnek 4: Çocuklara alaka toplayıcı bir masal anlat.
Alakasını uyandırmak deyiminin anlamı
Çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, ilgi çekmek, ilgi toplamak veya ilgi uyandırmak.
Örnek: Çocukların alakasını uyandırmak için palyaço kıyafeti giydi.
Örnek 2: Gömleğindeki leke kimsenin alakasını uyandırmasın diye eliyle kapatıyordu.
Örnek 3: Hazırladıkları sergi konukların alakasını uyandırdı.
Örnek 4: Çocukların alakasını uyandıran bir masal anlat.
Alakasını çekmek deyiminin anlamı
Çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, ilgi çekmek, ilgi toplamak veya ilgi uyandırmak.
Örnek: Çocukların alakasını toplamak çeken palyaço kıyafeti giydi.
Örnek 2: Gömleğindeki leke kimsenin alakasını çekmesin diye eliyle kapatıyordu.
Örnek 3: Hazırladıkları sergi konukların alakasını çekti.
Örnek 4: Çocukların alakasını çeken bir masal anlat.
Alakayı kesmek deyiminin anlamı
İlgisi kalmamak, ayrılmak.
Örnek: Sevda ile alakamı kestim.
Örnek 2: Bugün o firma ile alakamı kestim.
Alakadar etmek deyiminin anlamı
İlgilendirmek.
Örnek: Bu konu seni alakadar etmez.
Örnek 2: Ne haliniz varsa görün, sizin işiniz beni alakadar etmiyor.
Örnek 3: Alakadar etmez de ne demek Levent?
Alakadar olmak deyiminin anlamı
İlgilenmek.
Örnek: Biraz kardeşinle alakadar ol.
Örnek 2: Senin işinle alakadar olmak için izin aldım.
Örnek 3: Biraz da benimle alakadar olur musun?