Üstü kapalı konuşmak deyiminin anlamı
* Söylemek istediği bir şeyi açıkça söylemeden ima etmek.
* Açık, kesin ifadeler kullanmadan konuşup dinleyenin kavrayışına bırakmak.
* Bir konuyu açık ve anlaşılır anlatmak yerine dolaylı yollara başvurarak anlatmak. Başka anlama gelecek şekilde, kinayeli konuşmak.
Örnek: Niçin üstü kapalı konuştuğunu bir türlü anlayamıyordu.
Örnek 2: Onu yumuşatacağına, daha fazla alaycı yaptı; oldukça üstü kapalı bir sesle… (H. E. Adıvar)
Kapalı kutu deyiminin anlamı
* Sır vermeyen, çok az konuşan, duygularını belli etmeyen insan.
* Anlaşılamaz, zor kavranan durum.
* İçinde ne sakladığını belli etmeyen, niteliği gizli kalan.
Örnek: O dernek bir kapalı kutudur, ne yaparlar bilinmez.
Kapalı olmak deyiminin anlamı
* İş yapmamak.
* İlgisiz kalmak.
Örnek: İş yeri kapalı olduğundan izinliyim.
Örnek 2: Kendisine uzatılan yardımlara da kapalı olması şaşırtıcı.
Kapalı geçmek deyiminin anlamı
Bir konuda önemli noktaya değinmemek.
Örnek: Bu konuyu kapalı geçip, başka bir derste detaylı olarak işleyeceğiz.
Kapalı yetişmek deyiminin anlamı
Toplum hayatına girmeden, karışmadan yetişmek.
Örnek: Çocuğu kapalı yetişmesin diye sık sık yanında iş yerine götürürdü.