Yeis duymak deyiminin anlamı
Üzüntü çekmek, kahrolmak.
Örnek: Benim yüzümden hasta olduğunu öğrenince, gerçekten yeis duydum.
Örnek 2: Sen yeis duyma, senin hiçbir suçun yok.
Yeise kapılmak deyiminin anlamı
Umutsuzluğa düşüp çok üzülmek.
Örnek: Yeise kapılmaya gerek yok, az sonra sorunu hallederler.
Örnek 2: Bir ara yeise kapılmadım dersem yalan olur.
Yeise bürünmek deyiminin anlamı
Umutsuz, üzüntülü olmak.
Örnek: Dün geceden beri haber alamayınca, herkes yeise büründü.
Örnek 2: Sınav zor olsa da, asla yeise bürünme.
Yeise düşmek deyiminin anlamı
Umutsuzluğa düşüp çok üzülmek.
Örnek: Yeise düşmeye gerek yok, az sonra sorunu hallederler.
Örnek 2: Bir ara yeise düşmedim dersem yalan olur.
Not: yeis; Umutsuzluktan doğan karamsarlık, üzüntü.