Dikiş tutturamamak deyiminin anlamı
* Bir işi devam ettirememek.
* Bir yerde, bir işte bir sebepten ötürü başarı sağlayamayıp uzun süre kalmamak.
* Her hangi bir işte başarılı olamamak ve bu nedenle sürekli başarılı olacağı işi aramak.
* Bir yerde uzun bir zaman duramamak, durmayı başaramamak.
Örnek: “… Ne kadar maymun iştahlı, ayran gönüllü olduğumu… Hiçbir işte dikiş tutturamadığımı… Ama bir şey daha söyledi tüm bu işler bana…
Örnek 2: Bir şeyde dikiş tutturamadı, şimdi boşta gezip duruyor.
Dikişini almak deyiminin anlamı
Dikilmiş yaranın ipliklerini kesip çıkarmak.
Örnek: Yarın hastaneye dikişini aldırmaya gidecek.
Dikiş tutturmak deyiminin anlamı
Giriştiği bir işte tüm zorluklara rağmen kalıcı bir başarı sağlamak.
Örnek: Bu mahallede dikiş tutturmak kolay değildir.
Örnek 2: Ekonomik kriz nedeniyle birçok girişimci dikiş tutturamadı.
Örnek 3: Yeni okulunda da dikiş tutturacağına inanıyorum.
Dikiş atmak deyiminin anlamı
Yarılan veya yırtılan deriyi dikişle bir araya getirip tutturmak.
Örnek: Elini cam kesmiş, üç dikiş atmışlar.
Dikiş kaldı deyiminin anlamı
Az kalsın, az kaldı, nerede ise.
Dikiş tutmak deyiminin anlamı
Kendini kabul ettirmek.
Örnek: Bu saatten sonra orada dikiş tutmazsın.
Örnek 2: Bu yıl dikiş tutmadıysa, bundan sonra zor.